23 Nisan 2011 Cumartesi

Gmail Labs İki Özelliği Daha Duyurdu

Google demişken, Gmail'i es geçmek olmaz. Takribi 2 sene önce başlayan "Don't forget Bob" ve "Got the wrong Bob?" kod adlı özellikler tam anlamıyla kullanıcıların beğenisine sunuldu. Kısaca ne olduklarına değinelim.

"Got the wrong Bob?" esasında doğru kişiye mesaj atmamız için geliştirilen bir özellik. Yani aynı isimli kişilerden, atılması gereken kişiye mi mesaj gitti diye size sorar bir nevi. Arkadaşınız ve eşiniz aynı isimde olmuş olsun mesela. Siz özel şeyleri eşiniz yerine arkadaşınıza atabilirsiniz. İşte tam da bu noktada, size "Did You Mean:...." şeklinde bir uyarı çıkıyor, hemen adresleri yazdığımız yerin altında.

"Don't forget Bob" ise e-postanın gitmesi için size kişi öneren bir özellik. Örneğin bir arkadaşınıza posta atacaksınız. Onun adresini girdiniz. O sırada, o kişinin posta adresiyle yaptığınız yazışma sıklığı göz önüne alınıyor. Ve benzer sıklıkta yazıştığınız diğer adreslere bakılıyor. Bu benzer sıklıkta yazışılan adresler de size öneriliyor. "Also include:..." şeklinde.

"Don't forget Bob" özelliği varsayılan olarak çalışıyor benim adresimde, ki sanırım bana özel değildir. :) Ama diğer özellike pasif, ki aktifleştirmek isteyenler Ayarlar'a gidip, Labs sekmesinden aktifleştirmeliler.

Sonra görüşürüz.

Google:Oto-Tamamlama Güçlendirildi

İyi akşamlar herkese,

Bir geliştirme haberi daha aldım Google'dan. Malumunuz, Google'da arama yaparken, altta popüler aramalar listelenmekte idi. Örneğin siz Pascal'ı girdiğinizde, altta Pascal Nouma çıkıyor olsun. Ama siz Pascal Feind.. diye devam eden başka bir şey yazdığınızda, popüler olmadığından size öneride bulunmuyordu. Artık yazdıklarınızı tümüyle ele almıyor. Parça parça ele alıp, ona göre de öneride bulunabiliyor. Hemen örnek verelim. Google'a şöyle bir arama gireceğimizi düşünelim:"Semt Bizim Aşk Bizim, Forza Beşiktaş" :) Kötü bir arama şekli olabilir ama olayı anlamanız için böyle girildiğini varsayıyorum. :) "Semt Bizim Aşk Bizim"den sonra siz Fo'ya basarak forza'yı girdiniz. Eskisi gibi olsa, Google öneride bulunmaz. Ama siz Forza'yı da girdikten sonra, Google altta hemen Forza Beşiktaş'ın popüler bir slogan olduğunu görüp, Beşiktaş diye öneride bulunuyor. Yani öncesinde yazılan "Semt Bizim Aşk Bizim"i ele almayıp, son parçayı ele alıyor. Bu tarz uzun aramalar için güzel bir geliştirme olmuş.

Bu özellik çok çok yeni ve şimdilik sadece google.com'da aktif. Henüz Türkçe versiyonu yok, yani google.com.tr'de deneyemezsiniz.

Birazdan görüşürüz.

17 Nisan 2011 Pazar

Google Images Artık Tarih Bilgisiyle!

Google taramalarım tüm hızıyla sürüyor. Tarama dediğime bakmayın, bizzat Google'ın açıklamalarını ve duyurularını takip ediyorum. :)

Google aramalarının önemli bir parçası da "resimler". Arama yaptığınızda, images/görseller sekmesini seçerseniz, resim bazında arama yaptırırsınız haliyle. Ancak Google güzel bir yeniliğe imza atarak, resimlerin sağ alt köşesine resmin eklenme zamanını yerleştirdi. Çok mu gerekliydi diyenler olacaktır. Aynen öyle, bayağı gerekliydi. Güncel bir konudan örnek vereyim. Japonya'daki tsunami görüntüleri için Google Images'te arama yaptığınızda tonla sonuç göreceksiniz. Ancak Japonya'da bolca tsunami oldu. Güncel resimlere ulaşırken bu özellik size fayda sağlayacaktır. Hoş, bizim basınımız Beşiktaş haberine yeni resim eklerken bile geçen senenin antreman fotoğraflarını koyuyor ama artık siz de başka sitelerden bakarsınız.

Şimdilik çok da başarılı çalışmıyor maalesef gördüğüm kadarıyla. Her resim için uygulayamıyor henüz. Ama kısa zamanda bu sorun da çözülecektir diye düşünüyorum. Bir de bu özelliğin daha etkin kullanılabilmesi için yıl/ay/gün/saat/dakika bazında arama yapabilme seçeneği de konulmalı. O zaman tadından yenmez bir uygulama olacaktır. :)

Görüşmek üzere..

Google Video İçeriği Kaldırılıyor!

Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle önceki yazıma yaptığınız geri dönüşler için teşekkür ederim. Genelde olumlu dönüşler aldım ancak arada ideolojiyi ön plana koyan dönüşler de geldi. Hepsi kabulümdür, seviye düşmediği sürece her türlü eleştiriye açığız.

Gelelim bugünkü yazımıza. Google Video'ya daha önce video yüklediyseniz, konu hakkında az çok bilginiz vardır. Google almış olduğu kararla, Google Video üzerindeki tüm video içeriklerini kaldıracak. Gerekçe olarak da Google Video'nun asıl amacının web üzerinde video aramak olduğu belirtilmiş. Zaten uzun zamandır "upload" yaptırmıyorlardı, yani sinyali vermişlerdi. Eğer siz de video yüklediyseniz, 13 Nisan günü herşey bitiyor. :) Takribi 1 ayınız var. Videolarınızı bu süreçte indirebilmeniz için "download" seçeneği de aktifleştirilmiş. Yalnız ayrımı yapayım, 13 Mayıs indirmek için son gününüz iken, 28 Nisan da izleyebilmek için son şansınız. Alternatif adres de tahmin edeceğiniz üzere Youtube. :) Videoları indirip oraya tekrar yüklemekten bahsetmişler. :)  -Bilmeyen varsa: Youtube, Google tarafından satın alındı uzun bir süre önce-

En büyük tepki, bunca videonun Youtube'a "manual" olarak nasıl atılacağı. İki tarafın da haklı olduğu kısım var bence. Kullanıcılar Google'ın bu işi kendisi halletmesini istiyor. Ancak bu o kadar kolay değil. Çünkü oradaki videolar Google'a ait değil, o sadece barındırıyor. Video sahibi olmadan da böyle bir işlem yapması yasal olmaz. Google da bu işi kullanıcıların halletmesini istiyor. Maalesef bu da o kadar kolay değil. Bir iki videosu olan için pek önemli olmayabilir ama yüzlerce video atan adamlar da var. Tek tek indirip, bir daha yüklemek akıl karı değil. Google gibi bir devden yaratıcı çözümler beklerdim. Baştan söyleyeyim, kişisel fikrimdir, benden izinsiz Google uygularsa tazminatımı alırım. :D Çözüm önerim: bu bilgilendirme postasını attığı mesaj gibi, ki o mesajın sonuna yapabilirlerdi, bir mesaj hazırlamaları lazım. Ve kullanıcıya ait tüm içeriği Youtube'a taşımak için izin istemeleri gerekmekte. Kullanıcılardan evet diyenlerin videoları hızlıca Youtube tarafına atılır, hayır diyenlerinki ise heyecan yaşayıp, silineceği günü bekler. Bu kadar basit işte. :) Harcanıyoruz diyorum kimse inanmıyor. :P :)

Sonra görüşürüz..

15 Nisan 2011 Cuma

Per Aspera Ad Astra

Merhaba arkadaşlar,

Bugün kısa bir süreliğine teknoloji dünyasından uzak tutacağım sizi. Latince öğretmeye çalışmayacağım veyahut Eppur Si Muove'den de bahsetmeyeceğim. Bugün bizzat Kültür Bakanımız hakkında küçük bir yazı yazacağım. Kendisi, partisi, siyasi geçmişi beni ilgilendirmiyor; ben oturduğu koltuk ve icraatleri/beyanları hakkında yazacağım.

Kültür Bakanı, ki tam adı Kültür ve Turizm Bakanı, adından da belli olduğu üzere http://www.kultur.gov.tr/TR/belge/1-166/kurulus-amaci-ve-gorevleri.html bağlantısında belirtilen tüm şeylerden sorumludur. Bu teoride Kültür Bakanı tanımı. Şimdi de gelelim yazımızın kahramanına.

Son hadiseden geriye doğru gidersem, zihinler daha iyi tazelenir. Kendileri Devlet Tiyatrolarını kapatıp, Özel Tiyatrolar açma fikrini öne sürdü. Evet böyle yaratıcı fikir, ülkemizin Kültür Bakanından çıktı. Buraya virgül atalım, neden bu lafı etti? Çünkü tam da bu sırada bir oyunda oyunculardan biri Başbakan'ın kızıyla diyaloga geçmiş! Aman Yarabbi, tez kellesi vurula! Oyuncu hakkında gereği yapılacaktır diyen de yine sayın Kültür Bakanımız.. Şimdi bu mantıktan yola çıkacak olursak, çocuk tiyatrolarının vay haline... İzleyen çocuklarla iletişim had safhada. Misal, Ali Poyrazoğlu'nun oyunlarına çokça gitmişliğim vardır, seyirciyle etkileşimi muhteşemdir. Kültür Bakanımız diyor ki:"Kaldı ki biz niye sahneyi aydınlatıyoruz da seyirciyi karartıyoruz. Sen seyirciye bakmayacaksın, oyununu oynayacaksın. Seyirciyle oynamaya kalkıyorsan, sanatı anlamak konusunda bir sorunun vardır". Yorum yapmak bile istemiyorum, parmaklarımı klavye üzerinde yormaya değmez. Yazık. En somutu: kaldırın devlet tiyatrolarını, dayasınlar özel tiyatrolar 50 tl'yi. Görürüm ondan sonra hepinizi.

Gelelim hakaret dolu demecine... Bir Beşiktaşlı olarak kendisine zaten güzel düşüncelerini aynen iade ettiğimi belirteyim. Şöyle diyor zat-ı şahaneleri:"O vadinin içine stadyum sokulur mu? Adı üzerinde dolgu alanı. Dolmabahçe orası. Dolgu... Eminönü, Yeni Cami kazık üzerine oturtulmuştur, Dolmabahçe de öyledir. Siz bu tarafa on binlerce insanın tepineceği bir alan yaparsanız, zaman içinde Dolmabahçe denize doğru akmaya mahkumdur". Beşiktaş taraftarları tepinmiyor efendi, takımını destekliyor. Hayvanlar tepinir, insanlar değil. Dolmabahçe dolgu alanı ise, o dev gibi otellere neden izin verdiniz? Döneminizde yapılan Residance'lar neyin nesi? Bir de demagoji yapıp, Ulu Önder'imizin mirasının yılmaz bekçisi imajı verecek:"Kendime Dolmabahçe Sarayını denize iten bakan dedirtmem". Gözyaşları sel oldu gidiyor paşam. :) Beşiktaş İnönü Stadı veyahut tarihteki orijinal ismiyle Şeref Bey Stadı, sadece bir stattan ibaret değildir. Sizin için anlamsız gelecek ama aşıkların buluşma yeridir orası. :) Beşiktaşlı olmayan yorum yapmasın, ziyan ederim yorumunu. :) Velhasıl kelam ne kadar duyarlı biri diyenler vardır hala içinizde. Otellere ses etmeyip, onay verip; stadı yıkabileceğini ima eden değerli bakanımız bakın diğer konularda neler yapmıştır. Elimden geldiğince kısa kısa yazayım:

+Allonoi Antik Kenti, Yortanlı Barajı'nın kapakları kapatılarak sular altında bırakıldı.
+Tarihi kabristanlar, mezar taşları birer birer sökülüyor ve yok ediliyor.
+Tarihi Haydarpaşa Garı kaldırılması düşünülürken şaibeli bir yangınla harap oldu. Almanların yaptığı bu yapı, sembol yapılardan birisiydi. Ancak konu doğru dürüst tartışılamadan üstü kapatıldı.
+Kılıç Ali Paşa Camii de yangına kurban giden eserlerden. Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.
+Süleymaniye'de yakılan tarihi eserler ve otoparklaştırılması
+Sakarya Kanlıçay'daki tarihi eserlerin tal ocaklarıyla yerle bir edilmesi
+Galataport Projesi... Karaköy'ün yerine lüks bir yapılanma.
+Marmaray Projesinde ortaya çıkan koca bir tarih ve ezilip geçilmesi..

Bu liste uzar gider, okunurluk düşmesin. Mirasın bekçisiysen, popülizm yapmayacaksın, tutarsızlık göstermeyeceksin, demagojiye kaçmayacaksın. Sözüm meclisten dışarı, yarası olan gocunur.

Yine kendilerinden devam edelim. Hayranı olduğum Fazıl Say'a canlı yayında sarf ettiği sözler trajikomik. "Nazım'a yaklaşımımız, onun sırtından para kazanma gayretinde olanlarınkinden daha önemli" diyerek Fazıl Say hakkında yakışıksız ithamlarda bulunmuştur. Adam sanat icra ediyor ama Kültür Bakanımız bundan bihaber. Ancak Fazıl Say o kadar güzel cevap verdi ki:"Eğer konu birisinin sırtından para kazanmak ise, Beethoven'ın sırtından 40 katını kazandığımı söyleyebilirim, mantık bu mantıksa...". Düşünüyorum da, böyle sanatçılar bize layık değil. Aziz Nesin'i bir kez daha saygıyla anıyorum.

Başka bir ilginçolaya değinmek istiyorum Uçan Süpürge Film Festivalindeki konuşması. Şöyle diyor sayın bakan:"Zeki Müren Türkiye'nin en büyük erkek sanatçısı, Bülent Ersoy en büyük kadın sanatçısı seçilmişti, böyle bir absürt, dramatik, toplumun aklının karıştırılmaya çalışıldığı dönemlerden geçtik". Bu festivalde cinsiyet ayrımı sert bir şekilde eleştiriliyor, bilmeyen varsa. Oraya çıkıp da tercihlere ve cinsiyet ayrımına vurgu yapmak, yine kendisine nasip oldu.

Yazı çok uzadı, ben de zaten sıkıldım böyle bir konuda yazmaktan. Ülkem adına üzülüyorum. Kültür Bakanı olacak kişiyi, hangi parti iktidara gelecekse, lütfen doğru seçsin.

Sonra görüşürüz.

14 Nisan 2011 Perşembe

Yeni Özellikleriyle goo.gl

Merhaba herkese,

Bu kez de Google'ın url kısaltan/gizleyen/koruyan hizmetine değineceğiz. goo.gl adresine giriyorsunuz, işleme tabi tutmak istediğiniz URL'yi metin kutusuna yazıyorsunuz ve ardından "Shorten" tuşuna basıyorsunuz. URL'niz hazır. URL'nizin sonuna + koyarak da, URL'niz hakkında bilgi alabilirsiniz. Örnek URL=goo.gl/rgCTU olsun. Bilgi almak istediğinizde de goo.gl/rgCTU+ oluyor. Buraya kadar zaten %99'unuz biliyordur(pis istatistik yaparım:D ).

Google'ın duyurduğu yeni özelliklerine değinelim şimdi de. Artık shorten tuşuna bastığınızda, hazırlanan kısa ve korumalı URL kopyalanmaya hazır halde. Yani sizin için taranmış. Direkt yaparak bağlantıyı alabilirsiniz. Basit bir geliştirme diyenler olabilir ama benim gibi üşengeçler için birinci sınıf bir müdahele. :) Kendi blogumu yaptım: http://goo.gl/rgCTU linkini taradı da verdi, nasıl mutlu oldum anlatamam. :P

Bir diğer özellik ise cookie'lerinizi silmez iseniz, yani geçmişi temizlemezseniz, kısacası ctrl shift del yapmazsanız, sizin için bir bilgi ekranı durur. "Nerede?" dediğinizi duyar gibiyim: goo.gl sitesinde, hemen alta bir alan açılır, sizin müdahele etmenize gerek yok. Orada oluşturduğunuz URL'leri ve hangi sitelere tekabül ettiğini görebilirsiniz. O ekrandan artık oluşturduğumuz URL'leri kaldırabiliyoruz. İşte iki saattir kıvranarak anlatmaya çalıştığım şey. Bu özellik benim işime çok yaramayacak ama illa ki ihtiyaç sahibi bir şahsiyet çıkar. Kötü yanı, bir kez hidden yaparsan URL'ni, ardından mendil sallamanız lazım artık. Geri getiremiyorsunu o ekrana. Ancak o URL her daim çalışmaya devam ediyor.

Şahsi görüşüm en iyi geliştirme: spam raporlama! goo.gl/spam-report adresine girmeye çalışığınızda, şöyle bir URL'ye yönlenir sayfa: http://spreadsheets.google.com/viewform?formkey=dHNwbnQ0VHpLUm5UY3NGY1B6SE5Vamc6MQ
Ordan gerekli tüm alanları doldurarak spam ihbarında bulunabilirsiniz.

Sonra görüşürüz..

12 Nisan 2011 Salı

A Google A Day

Malumunuz, 1 haftadır mercek altına aldığım Google hakkında olacak yine bu yazı. Ana tema aynı bile olsa, pc dergileri gibi sizi sıkmadığımı düşünüyorum ya da çok iyimserim. :)

Google bu kez de bizlere bulmaca tadında bir oyun hazırlamış. Trivia denilen tarzda bir bulmaca bu. Ancak o tarz bulmacalardan biraz farklı çünkü bunda nette aramak/aratmak serbest. İpuçlarını doğru şekilde Google'da aratmanız, sizi doğru cevaba götürecektir. Şu nedir, gibi sorular yok. Mantık soruları. Google'ın sizi Alzheimer'dan kurtarma gibi bir amacı yok, bu sayede arama motorunu daha etkili kullanmanızı bekliyor. :) Haftasonuna doğru sorular zorlaşıyor, Pazartesi yaptınız yaptınız, yapamadınız.. :P :)

http://agoogleaday.com adresinden oyuna ulaşabilirsiniz.

Örnek soru:My name is Robert. One day before my brother Rohan’s 19th birthday, our father had an album on the Billboard 200. Name the album.

Tabi hepiniz arama bile yaptırmadan Talkin' Blues albümü olduğunu anladınız ama ben yine de ipuçlarını siteden okumanızı öneririm. :)

Sonra görüşürüz.

11 Nisan 2011 Pazartesi

Google Reading Levels

Bu aralar Google üzerine araştırma yapıyorum, yaptıkça da yeni şeyler öğreniyorum. Eminim bazı şeyleri bilenler çıkacaktır ama benim gibi bilmeyenler de öğrensin diye paylaşmak istiyorum.

Google'da yaptığınız aramalarda düzeyinize göre dökümanlara erişebilirsiniz. Yani küçük bir çocuk için "basic results" yeterli olacakken, üniversiteli bir öğrenci için "intermediate results" veya "advanced results" arama gerekecektir. İşte bu sebepten Google, "reading level" seçeneği ile tercihinize göre arama sonuçları getir. Maalesef bu özellik google.com.tr'de yok. Google.com'dan erişebilirsiniz. Ana sayfadan, advanced results'a girin. Orada reading level'i göreceksiniz. Kendinize uygun seçeneği işaretleyerek arama yaptırabilirsiniz.

Yalnız Google'ı kınıyorum, ismimi "gelişmiş içerik" arattırdığımda, blogumu ilk sırada göremedim. :@ :)
Normalde ilk sıradayım ama her ne hikmetse advanced deyince sıralama değişiyor. :D
Eklediğim bazı içerikleri sadece Berkeley veya Harvard Üniversitelerindeki ders içeriklerinde konu başlığı olarak görürsünüz(pis kasıldım:D), velhasıl kelam advanced sıralamada aşağı almış beni Google. :D Şiddetle, eshefle ve nefretle kınıyor, bu güzel özelliğin bir an önce Türkçe için de aktifleştirilmesini de bekliyorum. :)

10 Nisan 2011 Pazar

Gmail: Kişi Ekleme Artık Opsiyonel!

Merhaba arkadaşlar,

Google küçük ama çok yerinde bir geliştirmeye imza attı. Bu aralar peşpeşe yaptıkları hamlelerle oldukça revaçtalar. Bildiğiniz gibi önceleri gmail hesabınızdan birine e-posta attığınızda, bir daha sefer o kişiyi hatırlamak için, kişinin adresi kaydedilir ve otomatik olarak listenize eklenirdi. Ama artık öyle değil. İsterseniz, e-posta attığınız kişiyi eklemek zorunda değilsiniz. Hesabınızdan Ayarlar'a girin. Genel sekmesi altında, aşağıdaki gibi bir seçenek göreceksiniz.
Varsayılan olarak eski hali geçerli. Yani siz ayarlarınızı değiştirmezseniz, otomatik olarak eklenecektir kişileriniz. Ancak, "kişileri kendim ekleyeceğim" seçeneğini seçerseniz, bu özelliği devre dışı bırakabilirsiniz.

Google'a kendi yöntemiyle teşekkür ediyorum: +1 :)

Sonra görüşürüz..

8 Nisan 2011 Cuma

Google Gururla Sunar: +1

İyi akşamlar arkadaşlar,

Hem sempatiyle baktığım bu güzide şirket yeni bir projeyle çıkıyor karşımıza: +1. Bildiğiniz +1.. :) Hani hep forumlarda falan yazarlar ya, aynısı. :)

Efendim, Google arama motorluğu görevini başarıyla sürdürürken, muhtemeldir ki Feysbuk-Bing flörtünden de rahatsızlık duyarak, interaktif bir işe imza atmaya hazırlanıyor. Arama teknolojisini sosyal etkileşimleri ile güçlendirmeyi amaçlamışlar. Bunun aramalarda iyi sonuçlar vereceklerini düşünmüşler. Seçtikleriniz de sizin profil sayfanızdan gösterilecekmiş anladığım kadarıyla. Feysbuk'taki beğen tuşuna benziyor genel manada. Ama tabi koca arama motorunda, sanal dünyanın tamamında +1'leyebileceksiniz. Şöyle düşünün, Feysbuk'ta arkadaşınız olmayanlarının duvarında pek birşey yapamazsınız. Ama Google'da, haliyle, serbest. :)
Şaka bir yana, Google reklamlarına da +1'i koymaya hazırlanıyor. Reklama tıklamak para ediyor malumunuz ama reklama +1 demek para etmeyecek. Google Amca, reklama +1 diyerek zaten tıklanmaya teşvik edildiğini belirtmiş. Yani avucunuzu yalayın diyor en sade haliyle. :)

Bu da videosu:

7 Nisan 2011 Perşembe

Otobüsünüzü Seçin

http://www.istanbulotobusrenginiseciyor.com/
İstanbullulara otobüslerinin rengini seçme fırsatı sunulmuş. Gerçi çoktan seçmeli herşeyden nem kapar oldum ama ben yine de favorimi seçtim. Kimseyi etki altına almak istemem ama D3'ü seçtim. :) Son gün 15 Nisan..

2 Nisan 2011 Cumartesi

Sevgili Dediğin.. :)

Nostalji: Nisan 2010

Bir hışımda geldi geçti denir ya, tam da tarifi: Eğirdir Dağ Komando Okulu macerası ve geçen sene bu zamanlarım... Özellikle Sivri'ye dikkat.. :)





YGS'de Şifreli Kopya İddiası

İyi akşamlar arkadaşlar,

Bayağıdır gündeme dair yazmıyordum, haliyle de sizlerden geridönüşler alamıyordum. Ama fırsatını bulmuşken yazacağım. Malumunuz geçenlerde YGS sınavı yapıldı. Yeni bir sistem bu. Benim zamanımda tek sınav idi, benden önce yine ikili sınav sistemi idi, şimdi de ikili bir yapı var. Bu YGS'yi geçenler, Haziran'daki sınava girmeye hak kazanacaklar. Çok ağır bir sınav değil ama, eskiden ilk sınav bayağı eleyici olurdu. Zaten isimler değişiyor, sistematik anlamda neredeyse sıfır değişiklik. Eğitim Reformu diye birşey yapmıyoruz, kültürümüze ters çakma Batı sistemlerini taklit etmeye çaışıyoruz ki keşke iyi yönlerini uygulasak ama maalesef..

Konu sapmasın, YGS'deki matematik sorularının şifrelendiği iddia edildi. Haberlerde pek belirtildi mi bilmiyorum ama şöyle bir yöntem kullanılmış:
Bir soru için şıklarda yer alan değerleri küçükten büyüğe doğru yazın. Mesela yukarıdaki soru 1'e bakalım. Şıklarda ne var: 8-10-6-4-2. Şimdi bu şıkları küçükten büyüğe doğru her şıkkın altına yazıyoruz. 2-4-6-8-10.
Çakışan şık bizim doğru cevabımız oluyor. Maalesef soruların hepsinde bu tutuyor. İddialar çok mantıklı bence de. Burada bir virgül koyalım.

Daha önceki KPSS'ye gidelim. Hani şu soruları çalınan. Soruları çalan, çaldıran kim diye araştırıldı mı? Tüm soruları yapma gafletinde bulunan dahi arkadaşlara ne oldu?? Asıl önemli soru, soruları bu arkadaşlara kim servis etti? Şöyle bir cevap vereyim: devlet dairelerinde kadrolaşmak isteyen kişi/kişiler/gruplar/oluşumlar soruları çaldı ve bunlara vermek istedi. Çünkü KPSS bu. Başka sebebi olamaz. Ne oldu o dönem, sanki soruları ÖSYM Başkanı çalmış gibi hakkında türlü haber yapıldı ve Ünal Yarımağan istifaya zorlandı. O da görevini bıraktı.

Bir önceki paragraftan devam edelim. Acaba hali hazırdaki ÖSYM Başkanı istifa edecek mi? Yorum sizin, şahsi görüşüm etmelidir.. Ama inanıyorum ki etmeyecektir ve basından çok fazla da tepki almayacaktır.

Birazdan görüşürüz..