28 Temmuz 2009 Salı

4294967296

İyi akşamlar herkese.

Aklımdayken hemen bağlantıyı vereyim size: http://mybrute.com/team/84601
Kurmuş olduğum savaş topluluğunun adresidir, katılıp savaşmanızı bekleriz. =) 3 kişiyiz şimdilik ama hızla büyüyeceğiz. :D

Yorgun olduğum için sadece güzel bir şarkı paylaşacağım, çok seviyorum bunu: Almora - Candle In The Night

Your way is flame with starlights
Your soul is song in the silence
For love that inside of you
As calling of life…
As calling of life…

Your soul that inside of you
And your heart lonely in the night
For love that inside of you
As calling of life…
As calling of life…

Fly as an angel to the sky
You need only force of your heart
Your little crying heart
As a candle in the night

25 Temmuz 2009 Cumartesi

........:::Başlık:::.............

Merhaba arkadaşlar. Temmuz ayının sonuna yaklaşırken(girizgah olsun diye yazdım, konuyla alakası yok=) ), kısa bir yazı yazmak istiyorum. Sonunda tatil günü geldi ve ertesi gün erken kalkmayacağını bilmekten kaynaklanan bir huzur var bende. :D

Yorucu bir hafta geride kaldı. Report Designer projem de adım adım ilerlemekte. 1-2 hafta içinde sonlanacağını tahmin etmekteyim. İşyeri oldukça yoğun geçmekte. Onun dışında, sıcağı görenin evlendiği dönemdeyiz. =) Bir düğüne daha gitmemeyi başardım. :D Ancak her gün 2-3 düğün davetiyesi gelmeye başladı, nüfus patlaması olacak bu gidişle. =)

Bu aralar yeni bir kitaba başlıyorum. Eski kitabım ancak bittiğinden yeni başlayacağım. İçerik hakkında biraz bilgi sahibiyim: Erol Mütercimler - Fikriminiz Rehberi, Gazi Mustafa Kemal. Harika bir kitap. Muhteşem bir yazar olan Erol Mütercimler'den muazzam bir biyografi. Aralarını okudum çünkü, bilgim de var. =) Çok uzun zaman ayıramadığımdan, bu kitap beni 1 ay idare eder. Ondan sonra okuyacağım kitabı da belirledim ama bitince söylerim onu da. =)

Kitaptan girdim, müzikten devam edeyim bari. Tüm şarkılarını en az 20'şer kez dinlediğim(ki ben sürekli birini nadiren dinlerim) Sıla'nın albümünü hala dinlemediyseniz, şiddetle tavsiye ediyorum: Sıla - İmza. Sesi çok güzel, şarkıları güzel, müziği süper. Tanımlayamıyorum. =)
Onun dışında sizlere tavsiyem: Fazıl Say - Black Earth. Dinlediğinizde "budur" diyeceksiniz. =) Bir önceki yazımda da önerdiğim Sumru Ağıryürüyen'i de tekrar hatırlatırım. ;)

Sıra sanırım filimlere geldi. Bu konuya girmeden çok çok çok önemli bir bilgiyi paylaşayım. Ben yıllarca "film" kelimesini kullanırdım. Ancak 3 gün önce Türkçe'de filim diye kullanıldığını öğrendim. Bu şekilde kullananlara kızdığım için kendimden utanıyorum. :S Meğer öz Türkçe'si o imiş. Konuya geri döneyim. Ben maalesef sinema alışkanlığı olan biri değilim. :D Arkadaşlarım pek sinemaya gitmediğinden, tek başına da gidilmeyeceğinden DVD'de izleme alışkanlığı edindim. =) En son Suikastçi ve Iron Man'i izledim. İki filim de, aksiyon dolu sahnelerle bezenmiş, ilginç ama güzel yapımlar idi. Yapım tarihlerini bilmiyorum ama izlemediyseniz şayet, bir deneyin derim. =)

Bu arada şu Feysbuk'a iyice alıştım. Artık tüm "numaralarını" çözdüm. =) Kimilerinin birden çok hesabı var. Yani %30 oranında hesap sahte diyebilirim. Normalde cesaret edemediği ya da merak ettiği insanların hesaplarına erişmek için yapılan bir numara. =) Bir diğer alengirli hareket ise, sahte resimler. Sahte resim koyuyorsunuz, bari resmin altındaki küçücük linki silin. =) O resimlere yapılan yorumlar ise ayrı bir komedi. :D Özgüveninizi kaybetmeyin sakın. Özgüveni olmayanlar, böcekten farksızdır, dikkate bile alınmazlar. ;)

Bu arada güzel bir haber aldım. PES 2010'da, 09'daki hata giderilmiş. Serbest vuruşu kullanan oyuncu artık zeka geriliği yaşamayacak. :D Hareketsiz kalmayacağı ve topu takip edebileceği açıklanmış. =) Bayağı karşı atak oluyordu o saçma hata yüzünden.

Yarın yine görüşürüz umarım, bu gecelik benden bu kadar. Hoşça kalın..

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Debugging Failed Because Integrated Windows Authentication Is Not Enabled

Merhaba herkese.

Bugün kodumu başka yere taşıyıp açtığımda böyle bir hata aldım: Debugging Failed Because Integrated Windows Authentication Is Not Enabled. SQL Server'da çok sık gördüğüm Windows yetkilendirmesi ile ilgili olduğu bariz. :) Çözümü de basit aslında. IIS'e giriyorsunuz. (Administrative Tools'tan veya başlat-çalıştır'a girip inetmgr yazın ve enter'a basın). Eğer tüm web projelerinizi etkilemek isterseniz Web Sites'a; sadece o projeye etkisin derseniz, lazım olan projeye sağ tıklayın. Özelliklere gelin. Dizin Güvenliği sekmesinden, Düzenle düğmesine tıklayın. Alttaki "tümleşik windows kimlik doğrulamasını" seçin. Ok deyip çıkın. Hata düzelecektir.

Birazdan görüşürüz. ;)

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Bilgisayar Ağları ve Anti-Sosyal Ağ

Bir kez daha merhaba herkese. Bugün bir konu hakkında yazayım dedim en nihayetinde. :) Aslında aklımda belli bir konu yok. Hafta içinin verdiği yorgunluktan ötürü, konu belirleyecek kadar vaktim de yok. O yüzden kısa ısa soru-cevap tarzı ve\veya sıkmadan kısa bilgilendirmeler şeklinde gideyim. ;)

Network istedi canım, o yüzden network ile ilgili olsun. :) Öncelikle ilk derste hocamız şöyle bir soru sormuştu, iyi hatırlıyorum: telefon hattı nedir? :) Soruyu direkt bu şekilde alınca, biraz afallayabilirsiniz. Herkes bir şeyler söyler belki ama cevap basit: bir "ağ"dır. Genelde internet ile ağı özdeşleştirdiğimiz için bu aklınıza hemen gelmez. Veri bazında denseydi sadece internet doğru düşünülebilinirdi ancak bir ağ sadece veri demek değildir.

Yine network derslerinizde göreceksiniz 2 modelden bahsedilecek. TCP/IP Protocol Suite ve OSI Reference Model. Alttak 4 katmanları aynı. Ancak Tcp/ip suite'te 5. katman application katmanıdır ve en üst katman odur. OSI'de ise Session, Presentation ve Application katmanları mevcuttur. TCP/ip modelinde bu üç katmanın yaptıklarını tek başına Application katmanı yapar. Bu katmanları ayrı bir başlıkta inceleriz, şimdi girmeyeyim çünkü oldukça detaylıdır. İÜ Bilg. Müh. bölümündeyseniz, sınavlarda en sık bu katmanların görev ve özelliklerinin sorulduğu sorulara hazırlıklı olmalısınız. :) OSI, TCP/IP modele alternatif olarak çıkarıldı. Ancak günümüzde bu ikisine de uyumluluk aranmakta.

Bir farktan daha bahsedelim. Ama çalan muhteşem bir Yeni Türkü şarkısı var, Ömrüm Zindan İçinde adında, pek kimse bilmez tahmin ediyorum. Hatta belki çok az kişi beğenir ama bu grubun sesinden muhteşem oluyor. :) Neyse konu dağılmasın, şimdiki ayrım: client/server ve distributed.
Client/server mimariler, TCP/IP modelini kullanırlar. Server çok güçlü olduğundan(günümüz makinelerini düşünürsek), büyük Application'lara müsaittir(TCP/IP'de application katmanının, diğer modeldeki 3 katmana eş olduğunu söylemiştik.).
Distributed mimariler ise OSI kullanır. Her cihaz akıllıdır ve kendi işini yapar. Her cihaz Application, Session ve Presentation katmanlarını uygular tek tek. Her makineye bir işi tümüyle veriyorsunuz. Bütün process'i bir cihaz işler yani.
Bu noktada bir kavram daha aklıma geldi. :) Dağınık, çağrışım yaparak yazı yazınca böyle oluyor maalesef. :) Ama dert değil, fena yazı da olmadı. :) Aklıma gelen kavram: grid computing. Aynı server üzerinde process paylaşımı yapıyorsun. Yani bir process'i tek bir makineye vermiyorsun distributing'deki gibi. Bir çok process'in thread'lerini çalıştırabilir bir makine. Örnek verelim. Google'da bir arama yaptığınızı varsayın. N tane server üzerinde arama yapıyorsunuz. Bir sürü server(makine) aynı anda istediğniz şeyi arıyor. Tek process farklı cihazlara bölünmüş demektir.

Üst paragraftan sonra üç dakikalık tıkanıklık yaşadım. :D Ne yazayım diye düşnüüyorum şu an. Bu arada size bir tavsiye: Sumru Ağıryürüyen. Muhteşem bir albüm yapmış. Dinlemelisiniz bence. Heh, soru geldi aklıma.: Multimedia uygulamalarını, interactive oyunlardan ayıran nedir? ...
Düşündüyseniz cevabı okuyun. :) Birinde oyunun tamamı giderken, diğerinde görüntü değil, sadece değişiklikler gider. Bu da performansı etkiler.

Bu yazı hem weblog'u canlı tutmak, hem bizim bölüm öğrencilerini muhtemel sorulara karşı ısındırmak hem de nostalji yapmak için yazıldı. :D Özel bir konu yazdığımda zaten planlı bir şekilde daha düzgün yazarım. Düzenli bir yazı demek, hafta sonu demektir. :) Yazdıklarımdan anlamadığınız şeyler olursa çekinmeden eposta atabilirsiniz. Haa bu arada, onca laf ettiğim feysbuk'a üye oldum sonunda. :D Buraya yazmadım sanırım. :D 2 ay kadar olmuştur belki. :)

Herkese iyi akşamlar..

12 Temmuz 2009 Pazar

Merhaba Herkese..

1.5 ay sonra ilk kaydı girmenin verdiği heyecan ve yarattığı baskı ile klavyeye basmaktayım. :P
İş-güç, final-büt-mezuniyet derken burayı unuttum. :)

Bu güzel Google hizmetinden ve buna bağlı olarak sizlerden ayrı olduğum zaman diliminde, iş konusunda rahattım. Sapasağlam bir proje geliyor. :) Okul konusu ile tam bir komedi. Hak ettiğinden fazla değer gören ve bilgi açısından sıfıra yakın tiplerden üniversitemiz kurtulamadığı sürece, İÜ Bilgisayar Mühendisliği'nin imajının yerlerde sürünmesi kaçınılmaz. Kişiliği oturmamış insanlara oturacak koltuk vermek ne kadar doğru bir karar, tartışılır. Egolarını tatmin etmedim diye bırakıldım haliyle. :) Ama benim için iyi yanı da var. İşyeri-askerlik ikilemi yaşıyordum, en azından işyeri ile sözleşmemi gönül rahatlığı ile uzatabilirim. :) Önümüzdeki dönem de, o ders ve bitirmeyi birilerinin gözüne fazlasıyla sokmayı düşünüyorum. Neyse, planlarım bana kalsın. :)

Yakın zamanda makalelerime başlıyorum tekrardan. Bu haftasonunu fazlasıyla uyuyarak ve kitap okuyarak geçirdiğim için, bir şey de yazamadım haliyle. :) Ama teknolojiden kısa bilgiler vereyim size. ;)

Silverlight ile aranız nasıl bilemem, ki ben ilgili değilim henüz, v3 yayınlandı. Favori siteme tıklayarak detayları alabilirsiniz.

Google işletim sistemi adım adım geliyor. Önce netbook gibi küçük cihazlar için çıkacak bildiği kadarıyla. Bu konudaki en ilginç şey ise, Google'ın geçen gün yaptığı açıklama... Virüsten etkilenmeyecek bir OS tahahhüt ediyorlar. Böyle bir şey imkansız açıkçası. Muhtemelen Google bunu beta sürecindeyken daha çok saldırı çekmek ve hızla düzeltmek için söylemiştir. Ama yine de bu tarz MSvari (Türkçe'ye kelime kazandırdım.=) ) söylemler hiç hoş değil. İnsanlara itici gelmeye başlarsa, daha sonra bunu toparlaması pek kolay olmaz.

3G süreci hızlandı. Ancak GSM firmaları milleti kandırmaya devam ediyor. :) Yakında başlayacak falan demişler... Yakında ancak İstanbul'da Taksim-Nişantaşı-Bebek-Etiler-Suadiye-Kadıköy gibi yerlerde başlayacak. İstanbul'un kırsal kesimlerinde bu hizmet başlamayacak. Bizzat biliyorum, yemeyin bunları. :D

USB 3.0 çıktı çıkacak. Bizim 2.0'lardan çok çok hızlı olduğunu söylüyorlar. Denemediğim için yorum yapamayacağım ama benim MP3'ü de bir hızlandırsalar fena olmayacak :) Yalnız benim gibi koyu XP kullanıcılarına kötü haberi vermişler: XP uyumu olmama tehlikesi varmış. Zaten Windows 7'ye geçme bahanesi arıyordum. :) Veyahut bir yamasını bekleriz. :)

Bu akşamlık bu konu başlıkları yeter. Bundan sonra daha sık yazarım sanırım. Herkese huzurlu ve iyi bir gece dilerim. Hoşça kalın...