28 Mayıs 2011 Cumartesi

Sami Yen Arazisi Doğal Park Olmalı!

Yarın(29.05.2011) saat 11'de, Şişli Cami önünden Ali Sami Yen'e kadar yürüyüş gerçekleştirilecektir. İlgilenenlere duyurulur.

Mediation Devices

Merhaba herkese,

Sizlere kısaca Mediation Cihazlarından bahsetmek istiyorum. Bir "mediation device", telekom ağında, farklı kaynaklardan bilgileri alır ve standart bir formata sokar, en basit anlatımıyla. Faturalama sistemleri için kullanılır genelde bu cihazlar. Bu cihazı kaldırdığınızda, önemi anlaşılır çünkü tonla formatta veri gelir sisteminize. Ama sisteminizin dili bunları anlayamaz. Anlayacağı şekle sokan mediation cihazlarıdır.
Örneğin switch'ler üretildikleri firmaya özel bir formatta yollarlar verilerini. Keza burda daha önce anlattığım VAS'ı da düşünün. Gelen birçok formattaki veri dışarıya CDR(Call Detail Records) adını verdiğimiz formatta çıkar. Bu format da faturalama sistemlerinizin anladığı şekildir. Peki ne var bu CDR'ın içinde, kısaca ona da değinelim: kimi aradağınız ve sizin kim olduğunuz; arama zamanı ve konuşma bilgisi; arama türü ve detayları; ID'si diyebilirim. CDR çok çok önemlidir, ona şu an giremem.

Birazdan görüşürüz.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Siteyle İlgili

Merhaba arkadaşlar,

Siteyle ilgili kısa bir yazı yazmak istiyorum. İsmi lazım değil bir sitede ygs ve internette sansür hakkında yazılan yazılara ağır ithamlarda bulunulmuş. Birkaç site de referans alınmış. Bu olaylar hakkında tepki gösterenlere oy avcısı, cahil, iktidar karşıtı vs gibi ithamlarda bulunmuş.

YGS hakkında Ali Demir bile itiraf gibi açıklamalarda bulundu, asıl bu arkadaşlar neyin peşinde? Biz hakim görüş gibi asalım keselim demedik, layıkıyla istifa etsin dedik. Bu sınav sonucundan sonra 2 kız çocuğu intihar etti, bilmem takip etti mi bu lafları eden arkadaşlar... Taksitlerle, binbir zorluklarla çocuklarını dershanelere gönderen ailelerin emekleri ne oldu peki? Öyle her tepkiyi oy davasına çevirmek, aslında bu arkadaşların gerçek amacını ortaya koyar. Ve tabi ki de olaylara ideolojik yaklaştığını...

Gelelim sansüre. Sansür sağlam başladı. Sonra açıklamalarla yalanlandı vs vs. Son haliyle DNS bile çare olamayacak yasaklara. İnsanları bilgisizlikle suçlamadan, bence TİB'in açıkladığı paketi(en azından şimdiki hali böyle) iyice incelesinler. Siz ücretsiz bir şekilde, istediğiniz filtreyi koyabilirken, bunu şimdi devlet zoruyla yapacaksınız. Bu özgürlük ve demokrasi ile bağdaşıyorsa, bu ithamlarda bulunan arkadaşlara lafım yok.


İnsanların yazdıklarının birbirleriyle çelişmesi ne kötü.. Bunu kabul etmeyerek, yanlış da olsa sürdürmeleri de ne acı...

22 Mayıs 2011 Pazar

Herkes Gider mi?

Ne zamandır şarkı sözleri paylaşmıyordum sizlerle. Her önüne geleni zaten paylaşmam, rahat olun. :) En son Cem Adrian'dan çok sevdiğim bir şarkıyı burda yazmıştım. Kısmet, yine Cem'den bir şarkı geliyor: Herkes gider mi.. Bu adamın sesini/tarzını beğenmeyenlere hala şaştığımı arada belirtmek istiyorum. :) Adam şarkıları büyütüyor resmen, şarkı içinde kendiyle düet yapıyor, daha ne olsun. :)
Lafı uzatmayayım, Kayıp Çocuk Masalları'ndan bir parça yine. Düetteki Aylin'i tanıtmama gerek yok sanırım. ;)

Sessiz bir gece, yorgun adımlarım
Hiç haberi yok gibi, ıslak kaldırımların
Kimse görmüyor mu? Kimse duymuyor mu?
Durup önünde kalbinin, kimse durdurmuyor mu?

Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?

Elinde cennetin kayıp haritası
Kalbinde hazineler, yüzünde anahtarı
Kimse görmüyor, kimse bilmiyor
Ve sen hâlâ üşüyorsun..

Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, her şey biter mi?
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, herkes gider mi?

Hala yalnız mısın?
Sadece özgür.
Peki mutsuz?
Sadece alışmış.
Peki ya aşık?
Sadece eksik.

Peki ya sen?
Hâlâ bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.

Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam

Yağmur diner mi? Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Herkes gider mi? Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Çok erken değil mi? Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam
Yağmur diner mi? Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam...

Vah Basın Vah

Yıllardır hep düşünürdüm. Malum spor gazeteleri hep nasıl bu kadar abartabiliyor diye. Bu ülkede Ronaldinho ağzından yazılar mı yazılmadı; Maradona uçağa binip gelirken, eşi fikir değiştirdi gibi uçuk senaryolar mı yazılmadı..Neler neler.. Sebebini sonra anladım. Tiraj, reklam kaygısı, sahiplerinin ilgili takımlarda yöneticilik yapması...
Hiç aklıma gelmezdi, gazetecilerin bu kadar cahil olabilecekleri. Hele hele spor bölümündekilerin. Geçen gün Lig TV'de Altan Tanrıkulu bir bomba patlattı ki, tepki veremedim. Feci derecede komik ama aynı oranda da üzücü. "Kallström galatasaray'da gözüküyor ama daha bildirilmedi transferi. Bunlar hep resmi kayıtlardır, Wikipedia'daki. Buraya(Wikipedia) geçtiğine göre Kallström'ü galatasaray aldı demektir." :)
Hadi Altan Bey bilmiyor(onu mazur bile gördüm:D). Hiçbiri mi alakalı değil konuyla arkadaş. :) Biri Kallström hakkında bilgiler veriyor, sunucu ilk kez bizde der gibi flaş haber geçiyor falan. :) Az önce bir arkadaş değiştirmiş bilgilerini, Türkiye U-21 milli takımında oynuyor diye. :D Keşke program esnasında bunu yapsaymış; acaba Altan Tanrıkulu ve arkadaşları ne tepki verecekti:"Bir dakika, Kallström Türk Statüsünde oynayacakkkkk":D:D

Viki nedir, ne değildir.. Hadi bu da ev ödevi olsun. Resmi kayıt olarak Viki'yi görenleri 0-6 yaş grubundaki internet kullanıcılarına havale ediyorum. Cidden biliyorlardır. :D

Düzenleme: Bağlantıyı vermeyi unutmuşum. :) Buyrun efendim:  http://www.youtube.com/watch?v=BheVgGBf6aU

Google Subdomain'i Ve Picasa Hatası

Merhaba arkadaşlar,

Nette gezinirken rastladım, Google'ın profile syafasına yönlenen bir subdomain'i varmış:https://plusone.google.com
Buraya tıkladığınızda Google Profile sayfasına yönleniyorsunuz. Bu subdomain'in varlığından haberdar değildim. Daha önce +1 uygulaması ile ilgili bir yazı yazmıştım. Plus one(+1) ile ilgili bir subdomain olacağı isminden belli ve muhtemelen de Google Profile ile ilişkilendirilecek.

Buraya kadar herşey iyi, güzel, hoş.. Ama bu subdomain'den profilime girdiğimde, Picasa sekmesinde, "Profilinize PicasaWeb sekmesi ekleyin" seçeneğine tıkladım ve aşağıdaki hatayı aldım.

Hayallerim yıkıldı. :P :) Google'dan da böyle bir ekran görecek miydim, yazık yazık. :) Hep iyi yönleriyle andığımız Google'a yakışmıyor bu sayfa. :)
Olması gereken sayfa, veya şöyle diyeyim, Google Profile'dan girdğimde çıkan sayfa aşağıdaki gibi:
Vardır bir açıklamaları diyor ve araştırmalarıma devam ediyorum. :)

20 Mayıs 2011 Cuma

İzmir Geri Kalmış :)

Adamım Ertuğrul Günay son bombasını patlatmış yine:"İzmir'deki bu geri kalmışlığı herkes görecektir ve bu geri kalmışlığı aşmak için bizimle işbirliği yapacaktır" :)

Tamam arkadaş, anladık, İzmir'den adaysın da, İzmir'den oy istemek için, İzmir'e "3 harfli" atmak zorunda değilsin ki. :) Neyse en azından "Gavur" falan dememiş. :) Ama cidden komik. Geri kalmış dediği İzmir, tur bindirmiş olmasın sakın. :) Siz de gerinizde kaldığını sanmışsınızdır. :)

Neyse şimdi, birazdan görüşürüz. :)

Uzak Makinaya Dosya Kopyalama

Kısa bir ipucu vermek istiyorum. Aslında bu ipucunu kendime veriyorum, geçen gün nerden yapıyordum diye, abartısız, 10 dk aradım durdum.Efendim remote desktop'ta çalışmanız gerektiğinde bazen remote makina ile kendi makinanız arasında dosya transferi yapmanız gerekebilir. Varsayılan olarak dosya transferi yapamazsınız. Bu özelliği aktifleştirmeniz gerekmekte. Bunu yapmak için önce Başlattan, mstsc yazıp remote desktop connection'ı açın. Ya da artistliğe gerek yok, direkt remote desktop'ı bulun ve tıklayarak açın. :)

Yukarıdaki gibi, veya buna benzer, bir ekran çıkar. Hemen alt köşede "Options(Seçenekler)"a tıklayalım. Ve alttaki gibi bir ekran bizi karşılasın.
Gelen ekranda, Local Resources sekmesine gidilir. Resimde gidilmişi var. :P
Hemen 3ncü groupbox'ta, Local Devices and Resources(Yerel Sürücüler ve Kaynaklar), More(Daha Fazlası:D) seçilir. Ve aşağıdaki gibi bir ekran gelir.
Gelen ekranda Drives(Sürücüler) kutucuğu işaretsizdir. O kutucuğa işaret koyarsanız, artık dosya transferi yapabilirsiniz.

Yakışmadı Ertuğrul Sağlam

Geçen gün Beşiktaşlı bildiğimiz Ertuğrul Sağlam kendisine hiç yakışmayan bir açıklama yaptı:"Beşiktaş'ın G.Antepspor maçında yabancıları oynatmama olayının takdirini kamaoyuna bırakıyorum"
Ne demek şimdi bu? Beşiktaş, Bursaspor 3ncü olmasın diye G.Antep maçına yatıyor mu demek istedi? Yoksa gerçekten masumca düşünüp Beşiktaş'ın hedefi olmadığını mı kastetti.. Kendi rakipleri sanki şampiyonluğa oynuyor da, Beşiktaş'a dil uzatmış. Bu açıklamalarının takdirini ben de kamuoyuna bırakıyorum.

Sayın Mete Düren'in de ifade ettiği gibi Beşiktaş'ın kadro tercihine laf etmek Ertuğrul Sağlam'ın haddine değil. Ve lafı gediğine koyan cümlesi:"Ligdeki sıralamayı ve dolayısıyla Avrupa kupalarına katılma şeklini belirleyecek olan faktör, Sayın Sağlam'ın ileri sürdüğü gibi Beşiktaş'ın yabancıları veya kadrosu değil, Bursaspor'un kendi kadrosu ve bu maçta ortaya koyacakları performanstır."

Sayın Düren'den ikinci şahane cevap:"Bursaspor'un olası bir başarısızlığını yeniden Beşiktaş'a maletmek gibi, sportif açıdan son derece yanlış olmaktan öte, sosyal açıdan da son derece tehlikeli bir harekette bulunmuştur."

Mete Bey'in ifadelerinin üstüne yazmak ne kadar doğru bilemiyorum ama hep "Adam gibi Adam" diye desteklediğimiz Ertuğrul Sağlam, daha geçen hafta şehirdeki infiali görmedi galiba. Niye ortamı geriyorsun, neden Beşiktaşımızı hedef gösteriyorsun.. Amacın ne senin cidden?

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Müzik & Teknoloji Dünyası

Tekrar merhaba,

Birazdan Beşiktaşımızın maçı var, o yüzden çok detay/teknik konular paylaşmayacağım. Hem müzik hem de teknoloji dünyasından kısa haberler aktarmak istiyorum.

Önce müzikten başlayalım. Yüksek Sadakat grubu Eurovision Şarkı Yarışmasında yarı finalden elendi. Aman aman aman.. :) Sosyal medya tozunu atmış ortalığın. :) Şarkıdan girmişler, kıyafetten çıkmışlar. Şarkı vasat dediğimizde, "ayyyyyy çok güzel şarkıııııııı, live it up-shake it up" vs yorumlarda bulunanlar bile, elendikten sonra Yüksek Sadakat'a sallamış. :) Şarkının kötü olduğunu anlamak için illa yabancı -burası önemli, yerliyi önemsemezler pek- birilerinin onayı mı şart? :) Hiçbir Türk motifi görülmemiş gecede.. :) Türk Eğitim Sistemi katledilirken neredeydiniz tosuncuklar? :) Konu sapmasın, velhasıl kelam, şarkı finale çıkmaya bile yetmedi. Egemen Bağış ise AB ile elenmemizi bile bağdaştırabilmiş. Yanılmıyorsam başmüzakereci kendisi. Bayağı bir zorlamış ama kendini. :) Bu şarkı yarışmasının siyasi olduğunu sağır sultan duydu. Verilen oyların nasıl olduğunu görmeyen yok. Neyi yarıştırıyoruz anlamıyorum. Madem katılacağız, bırakın amatör gruplar falan çıksın, bu kadar abartmanın lüzumu var mı ki.. Karşı tarafın ne olduğu az çok belli. Hatırlar mısınız bir Gülseren faciası gördü bu ülke. :) Şarkı falan söylemedi, rimirimimleyley tarzı mırıldandı ve o şeyle finale çıktı. :) Varın yarışmanın işleyişini siz düşünün. Şarkıcılar da reklamını yapmak için gidiyor, onları da anlıyorum ama boşverin be.. :)

Geçelim teknoloji dünyasına. Geçen gün nihayet Firefox 4.0.1'i kurdum makinama. Ama bir konu var ki çok zorluyor beni. Bir bağlantıya sağ tıkladığımda "Yeni Sekmede Aç" seçeneği ikinci sıradaydı. Şimdi onu ilk sıraya almışlar. En azından Türkçe sürümü öyle. Yeni sekme diye sürekli yeni bir pencere açıyorum. Sıyırmam yakındır. :) İnşallah değiştirirler ve eskisi gibi olur. Alışkanlıklarımı görmezden gelirlerse, Chrome'a geçerim, hiç acımam. :P :)

Diğer haber ise bir dedikodu konumunda şimdilik. Resmi açıklama varsa, beni de haberdar ederseniz sevinirim. Söylentilere göre Microsoft, Windows 8 hakkında bilgi sızdıran iki çalışanını kovdu! Denilenlere göre biri Rusya'dan diğeri ise Redmond'danmış bu arkadaşların. Bizler de MyDigitalLife forumundaki Canouna kullanıcısının yalancısıyız. :) Yakında kokusu çıkar zaten.

Sonra görüşürüz.

Şimdi Reklamlar

Merhaba herkese,

Farklı bir konu hakkında kısa bir yazı yazmak istiyorum. Reklam nasıl yapılır, nasıl yapılmalıdır gibi şeyler tartışmaya açıktır. Ancak Anadolu Sigorta'nın iki reklamı var ki süper ötesi. :)
İlk reklamı sadece sabah işe giderken serviste dinledim. Şöyle bir diyalog geçiyor baba ile oğul arasında(birebir kelimeler doğru olmayabilir)
oğul: baba piramitler çöktü yaa..
baba: üzülme oğlum, ben sana daha güzelini yaparım. :)
Tabi dış ses yapıştırıyor hemen:"Babanız Firavun değilse, Anadolu Sigorta'ya gelin."
Süper deyince beklenti yükselmiştir belki ama baba-oğul diyalogu çok hoşuma gitti. Ebeveynlerin koruyucu kanatlarını derinden hissettiren ve elbette hatırlatan bir reklam olmuş. :)

İkincisi ise cidden güldüren cinsten: Sincap Necmi. :)  İzlemediyseniz netten bulun ve izleyin derim. :)
-"O alarm çalsın be abi, o alarm eğlence, oynuyoruz biz"
-"Ne olduuu? Arabam gittiiiii, arabam gittiiiiiiii.. Ne olduuuuuuuuuuuu?"

Bu iki cümle muhteşem olmuş. İkincisinde arabası çalınan kişinin taklidini de yapıyor size. :)

Reklamın böylesi makbul derim ben. Görüşürüz birazdan.

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Şıh :)

Selam arkadaşlar,

Geriye doğru şöyle bir baktığımızda filimler eski tadından uzak. Buna birçok sebep gösterebilirsiniz. Ancak temel sebep şudur: eskiden çok güzel kadrolarla, senaryonun komikliğine, olayların mizahi ele alnışına gülerdik. Yani bizi güldüren de düşündüren de olayın kendisi idi. Şimdi ise bir komedyeni başrol oyuncusu yapıp, kişisel performansa göre kalite belirliyoruz. Bu da haliyle başarısız ve sığ yapımlar ortaya koyuyor. Türk Sinemasının komedi dalındaki en iyi erkek oyuncularından Şener Şen'in muhteşem bir sahnesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Tam da seçim dönemine uygun bir görüntü. Kaçırmayın derim. :)

8 Mayıs 2011 Pazar

Doodle 4 Google

Orijinal ismini paylaştım, yoksa benim tarzım olmayan bir başlık söz konusu. :) Ailemizin şirketi Google küçük çocuklar arasında güzel bir reklam yolu bulmuş. :) Her önemli gün için yerel sayfalarında yaptığı "doodle"ları bilirsiniz. Yani Google resmini şekilli, cafcaflı yaparlar, o günün anlam ve önemine uygun olarak. Google da Amerika'da belli yaş gruplarındaki çocuklar için doodle yarışması düzenlemiş. Ve gelen birçok doodle arasından 40 tane finalist belirlemiş. http://www.google.com/doodle4google/vote.html adresinden her yaş grubu için bir oy kullanabilirsiniz.Bazıları çok kasmış kendini ama masumca çizilen güzel resimler var. Arada sosyal mesaj veren "veletler" yok değil. :)

Sizin için bir getirisi olmayabilir ama kazanan doodle'ın sahibi çocuğa 15000$ burs verilecek ve okuluna bilgisayar labı yapmak için de 25000$'lık yardım yapılacak. 13 Mayıs gecesine kadar oy verebilirsiniz. 19 Mayıs'da kazanan açıklanıyor. 20'sinde ise google.com'un doodle'ı olacak bu şanslı resim. :)

Sonra görüşürüz.

Pana Şampiyon

Az önce biten Turkish Airlines EuroLeague final maçını, Maccabi'yi 78-70 yenen Panathinaikos kazandı. Maçı baştan sona üstün götürdüler ama maç 3 dk kala kopmuşken, öyle basit hatalar yaptılar ki, son 10 saniyeye kadar "acaba" dedirttiler herkese. Maçla ilgili teknik analiz falan olmayacak. :) Ancak Diamantidis için bir iki cümle yazmak istiyorum. Tartışmasız, Avrupa'nın en iyi oyuncusu konumunda. Faal oyunculardan en tuttuğum adamları sıralasam, ilk sırada Novitzki yer alır, ikinci sırada da Diamantidis gelir. Savunması olağanüstü, asistleri muhteşem, şutu zaten var. Papaloukas'ın pabucunu dama atmış bir oyuncu benim gözümde. Bu başarılarından ötürü Pana'yı kutluyorum; ayrıca bu galibiyeti de Spanoulis'e armağan etmek istiyorum. :)

3 Mayıs 2011 Salı

Demokrasi Çok Yaşa:22 Ağustos

Hani son yıllarda bir klişemiz var ya. Çok demokratikleştik, şahane olduk, kıvama geldik. :) Hakikaten de kıvama geldik. BTK yeni bir bomba daha patlatmış. Geçenlerde yasaklı kelimelerle kendini aşan kurum, bu sefer büyük sürprizi açıkladı. Artık istediğin siteye öyle elini kolunu sallayarak giremezsin. Devlet Baba bu siteyi beğenmedim, kaka bu derse, o site kakadır, giremezsin. Teşebbüs mü ettin, çok ağır cezalar alırsın. Demokrasi bunu gerektirir ne yaparsın(!).

Dört koldan taarruz bu olsa gerek. Demokrasi diyoruz, ses çıkaranı indiriyoruz; demokrasi diyoruz, gireceğimiz sitelere kadar belirlettiriyoruz; demokrasi diyoruz, yiyeceğimize karıştırıyoruz(gdo vs); demokrasi diyoruz, Taksim'de insan müsveddelerinin Atamızın büstüne saldırılarını izliyoruz... Hakikaten biz ne demokratik bir ülke olduk ya.

Şimdi sazanlar atlar, standart paketler var yaaeee diye... Standart paket var ama devlet babamız bir siteye erişimi yasaklarsa, DNS de fayda etmiyor bu paket kapsamında. Giremiyorsun artık. Yakında Çin gibi internet kafeden veya evden de adam toplanırsa Voltran'ı oluşturmuş olurlar. Artık Voltran'ın neresi olursunuz, o da sizin kısmetiniz.

Vay be, herkes tek tip olacak demek ki. Tek düşünce, tek ses... Platon'un ütopyasına rakip olabilecek düzeyde bir ütopya. Gerçi artık ütopya falan denemez, bayağı gerçek.

Biraz düşününce aslında bir senaryo oluştu kafamda. Şimdi yasaklarla biz internete giremiyoruz. Kitaplar toplatılıyor, okursan Silivriye atarım seni diyorlar, istediğimizi okuyamıyoruz. Evet bunun tek bir açıklaması olabilir: 3 çocuk! Yani okumayın, nete girmeyin ve çocuk yapın. Bu dahiyane projeye saygı gösterin cak cak bağıracağınıza.

Zaten tonla filtre var, kullanmak isteyen bunu kullanıyor pekala. Bunu dayatmanın anlamı ne? Benim hangi siteye gireceğimi sen neden belirliyorsun, benim yerime düşünüyorsun, ben geri zekalı mıyım?

Beyin fırtınası yaptım gene. Şifrelerle bazılarına torpil yapılırken, alttan alta "boşuna çalışıyorsunuz" mesajı verilen çocuklara, bir de interneti yasaklayın. Süper bir salaklaştırma projesi. Samimi söylüyorum, şaka değil bu. Mantıklı tek açıklaması budur. Eyvah düşündüm, suç , ağır suç.. Birileri benim yerime düşünürdü halbuki. Suç işledim, acaba ne kadar ceza ödeyeceğim?? Ağzımı bozacağım şimdi durduk yere, bir gidin lan.

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Gmail Arka Plan Resmi

Gmail'de uzunca bir süredir birçok temayı kullanabiliyorduk malumunuz. Ancak kullanıcıların bu özelliğin kişiselleşmesi yönündeki çağrılarına kayıtsız kalamayan Gmail Labs, arka plan için istenilen renklerde fonlar oluşturmanıza olanak sağlamış ve daha da önemlisi makinanızdaki resmi gmail arka planı yapmanıza olanak sağlamış. Ayarlar'a girdiğinizde, Temalar sekmesini açın. "Kendi temanızı oluşturun" seçeneğine girin ve rengarenk dünyayla tanışın. Açılan ekranda, nesnelerin sol üst köşesinde çıkan işarete tıklayarak her türlü işlemi rahatlıkla yapabillirsiniz.

1 Mayıs 2011 Pazar

Bilimi Aşka Alet Etmek :)

Müthiş bir resim. :) Hangi açıdan baksam bilemiyorum. Teorik bilgileri kullanarak aşkı için fedakarlık yapan bu kızcağıza saygı duymaktan başka birşey yapamam. :) Şahane bir karikatür, düşüneni kutlamak gerek.

Diego Lugano

Kaç zamandır bu adamı yazacağım ama fırsatım olmadı. Adam bildiğin kasap kardeşim. Bu akşam neler yapacak bilemiyorum ama geçen Antep maçında bir hareketi var ki, insan olanın içi cız eder. Buyrun bağlantısı: http://www.youtube.com/watch?v=r3torai5-ak&feature=related

Kaç hafta Beşiktaşımızın golleri verilmedi, penaltısı verilmedi, saçma kırmızı kartlar gördü. Şansal Büyüka adındaki şahıs hepsinde şöyle diyordu:"Hakemler de insan. Normal bunlar, futbol böyle bir oyun".
Son fener maçından sonra Şansal'ın yorumu:"feneri doğradılar, fener hakemi de yendi". İşte üstteki bağlantıdaki pozisyonun neden cezasız kaldığını bu iki farklı beyanattan anlıyoruz. Renk farklı olunca bakın yayıncı kuruluşun en popüler ismi nasıl da lafı çeviriyor. Tarafsızlığı ilke edinemediği sürece de her statta tepki görmeye devam eder. O yüzden seneye Forlan'ı falan almaya gerek yok. Bu düzene karşı gelmedikten sonra, hiçbir halt olmaz.

Sonra görüşürüz.

Kınama

Bugün 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydanında Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün büstüne terbiyesizce, aşağılıkça, şerefsizce bir saldırıda bulunulmuştur. Bunu yapanları, buna sebep olanları, bunları cesaretlendirenleri, tüm bu olup bitenleri film izler gibi izleyen görevlileri şiddetle, nefretle ve eshefle kınıyorum. Nefretimsiniz. Hepinizden iğreniyorum düşmüş yaratıklar.