26 Aralık 2008 Cuma

Aradığınız Kişiye Ulaşılamıyor :)

Merhaba arkadaşlar. Bu aralar görüşmede ve iletişimde çoğunuzla bazı kopuklar yaşadığımızın farkındayım. =) Yapmakta olduğum harici 2 proje + GSM tabanlı bitirme projem + Algoritma Analizi ödevleri + Kriptoloji Projesi + Computer Networks Projesi + 1 hafta sonraki finaller.. Yazarken yoruldum. :) Şubat başına kadar pek rahat nefes alamayacağım gibi. Hoş, şubat başında da bitirme projesinin test edilmesi gerekiyor. Bu süre zarfında yaşanacak aksaklıklardan ötürü özür dileriz. :p

Siyah - Beyaz & Ölüm - Yaşam

Beşiktaşımıza karşı bir süredir(5 yıldır) yürütülen bir şeyler yapıldığı belli. Önce Papila diye bir şey bitti. Topa vuran oyuncumuzu, markaj yapan oyuncumuzu, sırf adamını savunuyor diye, rakibinin üstüne gölgesi düşüyor diye kırmızı kartlarla atan büyük(!) hakem. sonra aleyhimizde yayıncı kuruluşta çıkan haberler. Hakemlerin üst süte hataları. Geçen sene resmen çalınan şampiyonluğumuz..
Bir çoğunuz, Beşiktaşlı değilseniz şayet, unutmuştur tüm bu olanları. O zaman bu seneden örnekler verelim. Nobre İBB maçında 2 nizami gol atıyor. Hakem kahramanlık gösterisiyle ikisini de iptal ediyor. Servet bariz faulle, Nobre'nin golüne benzer gol atıyor. Cüneyt Çakır diye biri çıkıyor ve hiç tereddüt etmeden golü veriyor.
Delgado İngilizce pozisyon anlatıyor, FIFA standartındaki haaaaakem Cüneyt Çakır "Ben var seni anlamamak" diyor ve kırmızıyı gösteriyor. Hakeme kart işareti yapmışmış. Maç ilerliyor, Arda diye ilginç bir topçu var gs'de. Kart işareti yapıyor. Hakem sevecen bir edayla kalk diyor ve kafasını çeviriyor. TRT'dekiler de bunları önemsemiyor. LigTV desen, BJK düşmanı olduğunu artık su götürmez bir gerçek.
Lincoln artisti kolunu Uğur'a takmış, havada takla atıyor adeta. O da ne? Penaltıymış bu.
Sırf bir maçtan bile örnekler durumun vahametini anlatıyor aslında.
Her şee rağmen: Forza Beşiktaş!!..

20 Aralık 2008 Cumartesi

Feridun Düzağaç - Ağlamıyorum

Türkiye'de ne kadar alakasız insan varsa hepsini yıldız yaptılar. Yok süperstarmış, megastarmış, hiperstarmış.. Hepsi de sadece skandallarıyla yer edindiler. İyi şarkı diyebileceğimiz şarkı sayıları 5'i bulmaz bile. Ancak gerçek yıldızlar gözden uzakta sadece sanatçı gibi işlerini layıkıyla yapıyorlar. Onların başında gelen birisi: Feridun Düzağaç.. En sevdiğim sanatçıdır kendisi tabi ki. :) Bir insan, bir şarkıyı bu kadar mı anlamlı ve ahenkli yazar-söyler. Tüm şarkılarında derin anlamlar var. Aşağıda sevdiğim parçalarından birisi var. Eminim okuyunca bana hak vereceksiniz.


Bir yanım sana çırpınır

Bütünüm boğulur sende

Zincirimi kırdı arsız aşk

Üzerimde demirden perde

Seni düşünürken içtiğim sigarayı

Korkarım ben söndürmeye

Sürsün bu ölüm ağır ağır

Gözlerimde boğulma diye

Ağlamıyorum, ağlamıyorum

Ağlamıyorum yine de

Ötenazim hadi biraz gayret

Batır sarı oklarını içime içime

Bu aşk süsü verilmiş bir cinayet

Tam istediğim gibidir üzülme

Söz:Feridun Düzağaç
Müzik:Ayhan Orhuntaş

18 Aralık 2008 Perşembe

Önemli Uyarı

Merhaba herkese. Son zamanlarda hiç üye olmadıım halde bazı tuhaf sitelerde aynı ad-soyadda kişiler olduğunu fark ettim. Facebook da dahil olmak üzere hiç bir saçma sitede hesabım bulunmamaktadır. Profilinde benim bilgilerimi de yazsa sakın inanmayın.
Bir diğer husus: hotmail'de com uzantılı(...@hotmail.com) hesabım yoktur. Tek hesabım, pek kullanmasam da, @hotmail.de şeklindedir.
Zaten beni yakından tanıyanlar o kişilerin benimle ilgisi olmadığını anlarlar ancak gene de bu uyarıyı yapmak zorunda kaldım.
Görüşmek üzere..

13 Aralık 2008 Cumartesi

YazGeliştir'deyim..

Merhaba tekrar. Artık makalelerime YazGeliştir'de de devam edeceğim. Fırsat buldukça MS teknolojilerini birlikte inceleyeceğiz. Hoşça kalın.

11 Aralık 2008 Perşembe

XmlTextReader

Merhaba herkese. Uzun vadede planlarımın bitmesi üzerine bir makale yazmaya karar verdim ve gene Yazılım Günlüğünde yayınladım. Ancak yayınlanmasında sorun çıktı, düzeltilecektir muhtemelen. =)
Resim vs. olmadığı için bu sıralar boşladığım blogda da yayınlamak istedim. Umarım beğenirsiniz. =)

Merhaba arkadaşlar. Bu makalemizde XmlTextReader'ın kullanımını göreceğiz.
XmlTextReader, Xml dosyasını okur. [Tek yol tabi ki değildir(Ör:XPath). ] Hızlı bir şekilde, baştan sona kadar tek tek okur. Kullanım ihtiyacına göre yararlı da zararlı da olacağı yerler vardır.
Bir proje açalım. Bu projeye bir Xml File ekleyin (İsmi aynen kalabilir, önemli değil). XmlFile1'in içine




istanbul

ankara
izmir
van


roma
torino
napoli
milan





yazalım. Gördüğünüz üzere basit bir Xml dosyası oluşturduk.( kök elementtir. Altında çocuk elemenetleri(kita,ulke) ve onların attribute'ları[ad] var. ).
Şimdi bu dosyadan okuma yapacağız. İsterseniz kodumu baştan vereyim ve direkt üzerinden anlatayım.


using System;
using System.Collections.Generic;
using System.ComponentModel;
using System.Data;
using System.Drawing;
using System.Linq;
using System.Text;
using System.Windows.Forms;
using System.Xml;

namespace XMLIntro
{
public partial class Form1 : Form
{
public Form1()
{
InitializeComponent();
}

private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
XmlTextReader reader = new XmlTextReader(@"..\..\XMLFile1.xml");

TreeNode tndunya = new TreeNode();
tndunya.Text = "dunya";
treeView1.Nodes.Add(tndunya);

TreeNode tnKita = null;
TreeNode tnUlke = null;
TreeNode tnIl = null;

while (reader.Read())
{

if (reader.NodeType==XmlNodeType.Element&& reader.Name=="kita")
{

tnKita = new TreeNode();
tnKita.Text = reader.GetAttribute("ad");
tndunya.Nodes.Add(tnKita);
}

else if (reader.NodeType==XmlNodeType.Element && reader.Name=="ulke")
{
tnUlke = new TreeNode();
tnUlke.Text = reader.GetAttribute("ad");
tnKita.Nodes.Add(tnUlke);
}

else if (reader.NodeType==XmlNodeType.Element && reader.Name=="il")
{
reader.Read();
tnIl = new TreeNode();
tnIl.Text = reader.Value;
tnUlke.Nodes.Add(tnIl);
}

}

reader.Close();
}
}
}


XmlTextReader reader = new XmlTextReader(@"..\..\XMLFile1.xml"); ile önce bir XmlTextReader nesnesi yarattık. Okumaya bu nesne ile yapacağız. Constructor'ına da okuyacağımız dosyayı verdik. İki nokta(..) bir üst dizin demektir. .exe dosyasındayiz biz; bir üst dizin bin; diğer üst dizin debug, sonra kendi klasöründeyiz(xml dosyamıza ulastik artik.).

Bunları bir TreeView'da göstermek istedim. O yüzden TreeView'a eklenmek üzere bir TreeNode oluşturdum. Ve text'ine değer atadım. Sonra da TreeView'a ekledim bunu
TreeNode tndunya = new TreeNode();
tndunya.Text = "dunya";
treeView1.Nodes.Add(tndunya);

Daha sonra hiyerarşideki derinliği takip edebilmek için (alt çocukları) TreeNode olarak tanıttım.
TreeNode tnKita = null;
TreeNode tnUlke = null;
TreeNode tnIl = null;

Okuyabildiği sürece okuyabilmesi için bir while döngüsüne aldık.
if (reader.NodeType==XmlNodeType.Element&& reader.Name=="kita") // Eğer bir element ise ve ismi kita ise
tnKita = new TreeNode();//kita'yi instance'ladik
tnKita.Text = reader.GetAttribute("ad");//atrribute'ün degerini alabilirsin o node'daki(atrribute'un ismini ya da indeksini vererek)
tndunya.Nodes.Add(tnKita);//tndunya'nin çocugu oldugu icin ona ekledik.

Aynı mantıkla aşağıdaki kod bloğunu da inceleyebiliriz.
else if (reader.NodeType==XmlNodeType.Element && reader.Name=="ulke")//ulke elementi ise okunan
{
tnUlke = new TreeNode();//tnulke'yi instance'ladik
tnUlke.Text = reader.GetAttribute("ad");//ad attribute'nün degerini aldik
tnKita.Nodes.Add(tnUlke);//tnKita'nin cocugu oldugu icin ona ekledik.
}

Herhalde son bloğu da bu şekilde inceleyebilirsiniz. Son satırda açtığımız reader'ı kapatıyoruz (Aksi taktirde ikinci kez okuma yaptığımızda sorunla karşılaşırız.).

Belirtmediğim son nokta kullandığımız isim uzayı. İşlemlerimizi yaparken System.Xml isim uzayını kullandık.

Geldik bir makalemizin daha sonuna. Bir başka makalede daha görüşmek üzere.

Gürkan Alkan
İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği




Beni MapInfo ile yalnız bırakın. :D Görüşmek üzere..

10 Aralık 2008 Çarşamba

Yaşlanıyoruz :)

Bugün bir yıl daha bitti benim için. :) İlk okula başladığım gün, bunca sene nasıl okuyacağımı düşünürdüm. Şimdi okul olayı tamamen kapanmak üzere. :) İş(askerlik öncesi), askerlik falan derken 25-26'yı da buluruz herhalde. :) Nedense yaşlılık komplkesi baş gösteriyor, ben en iyisi yazıyı burada bitirip, 60-70 yaş aralığımın planlarını yapayım. (Öncesi bitti. :D )

22 Kasım 2008 Cumartesi

Object Oriented'a Farklı Bir Bakış

Merhaba herkese. Yazılım Günlüğünde paylaştığım makaleleri, resimlerinden ötürü buraya koymuyorum ama resimsiz bir makale yazdım az önce ilk defa. :) Onu burada da paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

Merhaba arkadaşlar. Yine bir makalemizle daha birlikteyiz. Bu makalemizde nesne yönelimliliğin temel kavramlarına sıra dışı bir bakış atacağız.
"Nesne Yönelimli" dedik. O zaman ilk olarak nesne nedir onu inceleyelim. Nesne dediğimiz şey gerçek hayattaki gibi varlıklardır aslında. Hepsinin bir özelliği ve işlevi olabilmektedir. Örneğin ben bir nesneyim. Benim özelliklerim: çok konuşmam, Beşiktaş'lı olmam, uyumaktan hoşlanmam :) Uyurum, gezerim, çalışırım, bunlar da benim işlevlerim, yani metotlarım. Bunu her şey için düşünebilirsiniz. Şunu unutmayın bu kainatta her şey çok iyi düzenlenmiş ve bu mantık(OO) bizzat hayatın kendisinden türemiştir.(Bunu ben demiyorum Heljsberg'in kendisi söylüyor.)

Şimdi nesne kavramını daha da iyi oturtmak için sınıftan bahsedeyim. Sınıf dediğimiz şey, benzer özellikleri ve işlevleri olan nesnelerin bir araya getirlmesinden oluşan yapıdır. Hepimiz insanız. Dolayısıyla İnsan bir sınıftır. Ancak ben bu sınıfın bir nesnesiyim. Takım dediğiniz şey bir sınıf olursa şayet, Beşiktaşımız da bu sınıfın bir örneği, yani nesnesi olur. Demek ki nesne, bir sınıfın örneği imiş. Bununla ilgili milyonlarca örnek verebilirsiniz.

Gelelim object oriented ile ilgili diğer bir kavrama: inheritance. Kelime anlamı olarak "kalıtım, miras" demek. Var olan bir şeyin özelliklerini alıyoruz. Bunu aynen de kullanabiliriz, üzerine de koyabiliriz ki genelde üzerine koyarız. Örneğin, siz bir programlama dili ile yazarken programlama dili geliştirmiyorsunuz. Var olan şeyleri kullanıyorsunuz. Inheritance olmasaydı her kod yazma teşebbüsünüzden önce, o kod için bir dil geliştirmeniz gerekebilirdi. :)

Bir başkası: reusability. Yaptığın bir şeyi başka bir zamanda ve yerde kullanabilirsin. Örneğin bir mimar proje çizer. Ona uygun olarak aynı yapıyı gelir Taksim'in göbeğine de yapar, Roma'ya da yapar ya da gider Dubai'de yapar. Önemli olan yapıyı doğru ve esnek bir biçimde oluşturmaktır. Güzel bir örnek vereyim, bu sefer yazılmdan olsun. Component sınıfı, Object'ten türer. Yani Object'in özelliklerini miras alır. Inheritance var burada diyorsunuzdur. Evet inheritance var ama burada reusability de var. Miras alınan özellikler tekrar kullanılıyordur da aynı zamanda. Yani inheritance, reusability'i de sağlıyor.

Sıra geldi encapsulation kavramına. Yani "sarmalamak". Şöyle bir örnek vereyim: Siz bir kola makinasna parayı atarsınız ve kolayı alırsınız. Makine içi encapsule edilmiş, içeride ne oluyor bilmezsiniz(bilmenize de gerek yok). Mesela araba sürerken vites atarız. Vites kutusu da encapsule edilmiştir. İç yapısını çoğumuz bilmeyiz. Eğer encapsule edilmemiş olsaydı, her vites değişikliğinde elle çarkları açıp oraya ittirmek gerekirdi ki ya yanlış atardık ya da elimizi kaptırırdık. Yani bu kavramla biz işi doğru yapıyoruz ve bu iş gizli bir şekilde arka planda oluyor.

Field - Property ikilisinden de kısaca bir bahsedelim. Field dediğimiz şey tek başına anlamsızdır. Örneğin public string Adi; diyoruz. Eee? Bu şekilde hiç bir anlamı yok. Bu yüzden property gerekmekte. Property'leri gümrük kapılarına benzetebiliriz. Değer alır ya da verir. Field üzerinde işlem yapar yani. Field olmadan sadece property kullanabiliriz ama. Hatta bir not, property içinde if kontrolleri falan yazarsanız bu "aspect oriented"a kaydığınız anlamına gelir. :)

Kritik bir başlıkta sıra: Delegate. Delegeler, bir olaya vereceğiniz tepkileri işaret eder. Örneğin gece fabrikada yangın çıktı diyelim. Bu bir eventtir. Bekçi yangını gördü diyelim. Burada bekçi olayı handle eder.(EventHandler) Bekçimiz delege oluyor. Bekçi hemen itfaiyeyi arıyor. İtfaiyeyi araması bir metottur. Gördüğünüz gibi bekçi nasıl davranılacağına karar vermiş oldu. EventHandler olursa bekçi her şeye tepki verebilen bir delege olur. Ama diyelim ki bekçi sadece yangın olayına tepki verebilecek bir delege ise, hırsız fabrikayı soysa bekçi karışmaz, çünkü onun görevi yangına tepki vermektir.
NOT: Object Oriented'ın fonksiyonel programlamaya göre performasn düşüklüğünün sebebi de bu bahsettiğim delegelerdir. Sürekli tetiklemeler var çünkü.

İleri düzey bir object oriented kavramına geldi sıra: Interface. Yani ara yüz(TDK'da arayüz şeklinde yazıyor ancak kendilerine katılmadığımdan ben ayrı yazdım). Bir nesne, birden fazla ara yüzü barındırabilir. Farklı yerde farklı şekilde davramamızı sağlar. Ben bu sitede IYazar interface'ini kullanıyorken, evde IEvlat interface'ini kullanıyorum. Üniversitede de IOgrenci'yim. Bana orada da o şekilde bakarlar ve ona göre davranırlar. Bu başına I yazdıklarım birer interface olsun. Bunlardan bazılarını başkaları da barındırabilir. Ancak uygulaması farklıdır. Mesela ben IEvlat interface'ini aldım ve içini iyi bir evlat olarak doldurdum. Ama bir başkası da onun içini hayırsız evlat olarak doldurabilir. Yani imzaladığınız kontratlar gibi düşünebilirsiniz. :İlgililere bir not: run-time'da interface'ler implemente edilemezler. Bunu da cümlenin orijinal halini vererek bitirelim: programming to interface is not inheritance.

Geldik bir makalenin daha sonuna. Umarım sizler için yararlı olmuştur. Başka makalelerde görüşmek üzere, hoşça kalın..

Gürkan Alkan
İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği


Fenerin berabere kalmasına keyiflenince makaleyi yazıverdim. :) Görüşmek üzere.. :)

14 Kasım 2008 Cuma

Visual Studio 2010 :)

Bir diğer yenilik haberi daha. :D C# 4.0 ile birlikte çıkması muhtemel cici mi cici bir IDE geliyor: Visual Studio 2010.. 2008'in ara yüzüne(Not: TDK "arayüz" diye bitişik yazıyor ancak kendilerine katılmadığımdan ayrı yazdım.) henüz alışmışken yenisine de alışacağız çok çabuk bir şekilde. :)Gösterim amaçlı bazı dosyalar var msdn'de, kota sorunu olmayanlar incelemeliler. Bu sürüm sanıyorum şu sicili kabarık işletim sistemlerinden( Vista:) ) mütevellit çıkıyor acilen. Bilgiler sızmaya başladıkça bunları da paylaşırım. :)

C# 4.0'a Doğru..

Benim gibi C#'a 3.0 ile geçenler geçen pek önemli olmasa da, C# müdavimleri için yeni bir heyecan başlıyor. Adım adım C# 4.0'a doğru gidiyoruz.Buraya tıklayarak bizzat C# 4.0'ın yaratıcısından dinleyebilirsiniz.
Benim en çok dikkatimi çeken özellik:
public class GurkanAlkan
{
prop int ID,string Ad,DateTime Tarih;
}
tarzındaki yapı oldu. Ancak Sefer Algan'dan öğrendiğime göre "Expand Properties" deyip 3.0'daki versiyona geçiş yapabiliyormuşuz.
Daha çok değişiklik olur ama ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanacak olan bu yeni versiyon bence daha güzel olacak. Şimdiden herkese hayırlı olsun. :)

10 Kasım 2008 Pazartesi

Ata'mızın Ardından..

AMERIKA
Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha basarı ile gösteren bir örnek yoktur.

John F.KENNEDY
(A.B.D.Başkanı, 10 Kasım 1963)




Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

Franklin ROOSEVELT
(A.B.D.Başkanı, 10 Kasim 1963)




Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.

General Mc ARTHUR




Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

Roozwelt (Franklen D.) 1928
Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı




Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.

Chicago Tribune




Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.

New York Times




İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.

Gladys Baker(Gazeteci)




ALMANYA
O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.

Prof.Walter L.WRIHT Jr.




Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

Alman Volkischer Beobachter Gazetesi




Almanya, ATATÜRK'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.

Berlin, Alman Ajansı




Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.

Profesör Herbert MELZIG(Tarihci)




Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye'ye bakılarak bu günden ölçülebilir. Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.

Illustrierte Dergisi




O, kendi milleti ve beşeriyet alemi için beslediği muhabbetle, bir dahinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.

Herbert MELZIG




FRANSA
İnsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.

Noelle Gazetesi




Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu cağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur.Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.

Maurice BAUMANT(Profesör)




Çok büyük bir adamdı...bir siyasi dahiydi.

Excelsior Gazetesi




Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.

Le Jour-Echo de Paris




Atatürk'ün yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır.

Noell Roger Gazetesi




Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aranamazdı.

Claude Farrer(Yazar)




Bu günün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa'yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam O büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.

Pierre Dominique(Gazeteci)




Asırları aşan adam !..

Fransa, Paris Basını

Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.

Albert LEBRUN

Fransız Cumhurbaşkanı




Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim O'na verilmiştir.

Mercel Sauvage(Gazeteci)




Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Atatürk yüz yıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

Gerrad Tongas(Yazar)




Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.

SANERWIN Gazetesi




Atatürk, bir milleti, birkaç yılda asrileştirmek mucizesini göstermiştir.

Paris-Le Temps




Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlasması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlasma imzalamaktan gurur duyuyorum. (1921)

Fransız Başbakanı BRIAND




Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye'yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkılap yaptı.

Paris-Soir'den




Denilebilir ki onsuz, İslam alemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

Berthe Georges-Gaulis




O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.

Claude FARRER
Fransız Edibi




Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temel öğelerinden biridir.

Charles De GAULLE




Kemal Atatürk'ün karakterinin bir cephesini göstermek itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu. Birdenbire durdu: Görüyorsunuz ya, dedi: birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum. Cesaret ve zekasından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle bir Şef'in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?...

George BENNES
Vu Gazetesi-1938




Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda Türkiye'nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan etmişlerdi. Halbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti. Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar...

Raymond CARTIER
Le Nouvelliste Gazetesi




İNGİLTERE
Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.

The Fortnightiy, Londra




Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.

Spectator




Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.

Observer




İngiltere önce, cesur ve asıl bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

Sundey Times




O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi.Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.

Word Price




O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.

Times Gazetesi




Savaş Türkiye'yi kurtaran, Savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.(1938)

Winston CHURCHILL
İngiltere Başbakanı




Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.

Daily Telegraph




Cumhuriyet Türkiyesi'nin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlilik ve başarı...

The Truth Dergisi




O genç ve dahi Türk Şefi'nin o esnada Çanakkale'de bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.

Alan Moorehead(Yazar)




Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir. Kendisi için, bugünkü Avrupa'nın en güçlü Devlet Adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.

Herbert Sideabotham(Yazar)




Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp birdenbire harekete geçmek iktidarı, O'nun eşsiz otoritesinin başlıca kaynaklarından biridir.(1923)

Grace Ellison (Gazeteci)




AFGANİSTAN
O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.

Emanullah HAN
Afgan Kralı




ARNAVUTLUK
Bu Türk Milleti yastadır.Çünkü yeni Türkiye'nin yaratıcısı olan eşsiz şefini kaybetmiştir.

Stipsi Gazetesi




AVUSTURYA
Büyük düşüncelerin adamı...bir devlet mimarıydı.

Neue Freie Presse, Viyana




Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemez.

Avusturyalı Heykelci KRIPPEL



BELÇİKA
Atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.

Kopenhag-Nasyonal Tidende




Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.

Libre Belgique gazetesi



BULGARİSTAN
Hiçbir memleket, yeni Türkiye'nin Ata'sı tarafından başarılan kadar güçlü, hızlı ve kökten bir yenilik hamlesine erişmemiştir.

Bulgar Dness Gazetesi




CIN
Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.

Ma Shao-Cheng(Yazar)




DANIMARKA
Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.

National Tidence Gazetesi




FİNLANDİYA
Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.

Hufvud Stadbladet Gazetesi




HİNDİSTAN
Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.

Star of India




Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.

Bayan Sucheta KRIPALANI

Hint Parlamento Heyeti Başkanı




İRAN
Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.

Tahran Gazetesi




Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir Şef'i olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.

İran Gazetesi




İSRAiL
Dünya, çağımızın en dikkat çekici adamlarından birini kaybetti.

Palestine Post




Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılapçı olmuştur.

Ben Gurion
İsrail Başbakanı (1963)




İSVEÇ
O, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O'nun sayesinde Türkler, O'nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.

Nya Dagligt Gazetesi




İSVİÇRE
Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en büyük adamını başımı en derin hürmetle eğerek selamlarım.

Profesör MORRF




Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dahi idi.

Profesör SEKRETAN




İTALYA
Hayatının sonuna kadar milleti'nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.

C.C.SFORZA




Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.

F.Perrone Di San Martino (Yazar)




Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu'nun gelişmesine birinci derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur.

Tribuna Gazetesi




JAPONYA
Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.

Japon Times




Yüzyıldan beri Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.

The Japon Cohronicle




LÜBNAN
Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.

KERAMA

Lübnan Başbakanı, 10 Kasım 1963)




Kelimenin tam anlamıyla bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk, dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiştir...

Loryan Gazetesi (1938)




Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.

Ennehar Gazetesi (1938)




Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.

An Nahar




MACARİSTAN
Yüzyılımızda, "olmayacak hiçbir şey yoktur" şeklindeki tarihi gerçeği ispatlayan ilk adam olmuştur.

Esti Ujsag.Macar.




Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile yoksul düşmüştür.

Pester lioyd Gazetesi




Türkiye'yi bir arı kovanının ve bütün Türkleri de bal aramaya çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bu gün büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.

Prof.M.Zaajti Franes




MISIR
Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.

Egyptian Gazete




NORVEÇ
Atatürk, tarihte, memleketinin en büyük adamlarından biri olarak kalacaktır.

Le Morgen Bladet Gazetesi




PAKİSTAN
Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever...

Eyüp Han
Pakistan Cumhurbaşkanı




Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O'nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.

Ikbal(Sair)




POLONYA
O'nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur...

Gazeta Polska




ROMANYA
Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin harikalar yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.

Independance Romaine Gazetesi(12 Kasım 1938)




Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir.

Timpul Gazetesi(12 Kasım 1938)




RUSYA
Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.

Sovyet Başbakanı Kalinin




SURİYE
Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak devlet gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimesinin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi...

Elifba Gazetesi




Atatürk'ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılaplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

El Tekaddum Gazetesi




YUGOSLAVYA
Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.

Branko Aczemovic (Elçi)




Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamının ismini hak edecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin zekası ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne getirmiş, böylece yeni Türkiye'nin yaratıcısı olmuştur.

Politika Gazetesi




YUNANİSTAN
Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama, malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.

Katimerini

Ata'mızdan Son Mektup

Siz beni hala anlayamadiniz
Ve anlamayacaksiniz caglarca da...
Hep tutturmus "yil 1919" Mayis'in 19'u diyorsunuz
Ve eskimis sozlerle beni ovuyor, ovuyorsunuz.
Mustafa Kemal'i anlamak bu degil,
Mustafa Kemal ulkusu sadece soz degil.

Birakin o altin yapragi artik,
Birakin rahat etsin anilarda sehitler,
Siz bana, neler yaptiniz ondan haber verin;
Hakkindan gelebildiniz mi, yoklugun, sefaletin?
Mustafa Kemal'i anlamak yerinde saymak degil.
Mustafa Kemal'in ulkusu sadece soz degil.

Bana mustular getirin bir daha
Uygar uluslara esit yeni buluslardan,
Kuru soz degil, is istiyorum sizden anladinizmi?
Uzaya Turk adini Ataturk kapsuluyle yazdinizmi?
Mustafa Kemal'i anlamak avunmak degil,
Mustafa Kemal ulkusu sadece soz degil.

Hala o acikli agitlar dudaklarinizda,
Hala oturmus on kasimlarda bana agliyorsunuz.
Uyanin artik diyorum, uyanin, uyanin!
Uluslar fethine cikiyor uzak dunyalarin,
Mustafa Kemal'i anlamak goz boyamak degil,
Mustafa Kemal ulkusu sadece soz degil.

Beni seviyorsaniz eger ve anliyorsaniz;
Laboratuvarlarda sabahlayin, kahvelerde degil,
Bilim agartsin saclarinizi, kitaplar
Ancak boyle aydinlanir o sonsuz karanliklar.
Mustafa Kemal'i anlamak aglamak degil,
Mustafa Kemal ulkusu sadece soz degil.

Demokrasiyi getirmistim size, ozgurlugu,
Goruyorum ki hala ayni yerdesiniz, hic ilerlememis,
Birbirinize dusmussunuz halka egilmek dururken,
Hani koylerde isik, hani bolluk, hani kaygisiz gulen.
Mustafa Kemal'i anlamak itismek degil,
Mustafa Kemal ulkusu sadece soz degil.

Arayi kapatmanizi istiyorum uygar uluslara;
Bilime, sanata varilmaz rezil dalkavuklara,
Bu vatan, bu canim vatan sizden calismak ister,
Paydos ovunmeye, paydos avunmaya, yeter yeter!
Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak degil,
Mustafa Kemal ulkusu sadece soz degil.


Halim Yağcıoğlu

Basketbol Takımımız

Beşiktaşımızın basketbol takımı maalesef en kötü dönemlerinden birini yaşamakta. Geçen sene yapılan doğrular derhal ortadan kaldırıldı. En iyi antrenörlerden biri gönderildi; Sinan Güler, Drobnijak, Kaya, Nicevic, Shumpert, Apodaca gibi üst seviye adamlar gönderilip alınanlara bakınca sinirleniyorum haliyle. Mire Chatman dışında (biraz da Austin) takımda kimse doğru dürüst oynamıyor. Yabancıların üzerinde tüm yük. Kaliteli Türkler kapışılmış, bize kala kala Haluk ve Muratcan kalmış ki performansları tam birer hayal kırıklığı. Geçen seneki kadro muhafaza edilmeliydi. Drobnijak Türk yapılmalıydı. Nasıl Mrsic ve fenerli bayan basketçiler yapılıyorsa, o da yapılırdı. Bu sene Mims geldi gibi(kesin değil sanırım hala), ama o da bir türlü yerli statüsüne geçirilemedi. Yönetim maalesef bu işleri yürütemiyor. Mrsic ile aynı statüdeki oyunculara bir bakalım:Marcus Brown, Drobnijak, Mims, Erwin Dudley, Michael Wright.. Bunların hepsi Türk statüsüne geçirilebilir. Yanlarına Serkan Erdoğan, Kerem Gönlüm gibi adamlar ve kaliteli yabancı transferleriyle nerelere gider bu takım hayal bile edilemez. Tabi bunu yapmak için para+güçlü yönetim gerekir. Umudumuzu hiç kaybetmeyelim.. Belki bir gün. :)

9 Kasım 2008 Pazar

İnternetHaber Rezaletleri

Herkese merhaba. Ezeli rakiplerimizin birbirlerini yemesini(futbol anlamında=) ) keyifle izlerken Haber Türk'ten sonra en kötü Türkçe kullanan sitelerden birini daha belirteyim dedim: www.internethaber.com
Buradaki editörlere mesaj da attım. İbret-i alem olması açısından aşağıya iki adet resmi ekliyorum. Zaten yorumlar da üzerinde. :)

7 Kasım 2008 Cuma

Struma Faciası

Bir Beşiktaş maçı daha, bir tarih makalesi daha. :)
Bugün pek fazla bilinmeyen, kıyıda köşede kalmış bir olayı inceleyeceğiz.(Not:Hala gol atamadık.) Struma Faciası.. 769 Yahudinin göz göre göre ölüme sürükleniş öyküsüdür bu. Şimdi diyeceksiniz ki milyonlarca Müslüman katlediliyor niye bu konu. Hem siyasi politikaların çirkinliğini, hem de bu arenada dostluğun olmadığını, olmayacağını göstermesi bakımından ve de en önemlisi bu olaya maalesef ülkemizin de müdahil olmasından konu hakkında bir kaç satır yazmak istedim.
2.Dünya Savaşı yılları.. Hitler komutasındaki Nazi Almanya'sının Yahudilere malum soykırımı uyguladığı yıllar.. Almanlardan kaçmaya çalışan Yahudiler Filistin topraklarına bir gemiyle gitmek ister. Struma adındaki köhne bir gemi ile.. (Not: Toraman kaçırılmayacak cinsten gol kaçırdı:@ ) O dönemlerde Yahudilerle Araplar'ın arası açıktır. Binlercesi ölür. Bunu bahane eden o bölgenin sömürgecisi İngilizler 75.000 kişilik yıllık göç sınırı belirler. Ancak 15.000 kadarını almışlar.(Sayıları araştırdım, emin değilim). [Not: Gol yedik:( ] Dolayısıyla Yahudi Soykırımında Almanlar kadar İngilizler de suçludur. [2.yi de yedik. 2 dakikada 2 gol. :@]

Peki İngilizler bunu neden yaptılar? Sebep gayet açık. 2.Dünya Savaşında Nazi Almanyasının yanındaki Arapları gerek kendi topraklarını korumak gerekse de Almanları sıkıştırmak için kendi yanına çekmek istedi. Ve acımasız Batı kirli yüzünü gösterdi. Hani şu çok medeni olan, kimilerinin bayıldığı Batı..


Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar..
O gemiden sadece David Stoliar kurtulur(hala hayattadır.)
Gemi yola çıkınca önce İstanbul Limanına uğrar.. Ve burada genç Cumhuriyetimiz maalesef gerekli duruşu gösteremez, siyasi baskılar sonucu geminin geçmesine izin vermez. Gemi geldiği gibi Karadenize gönderilir. Buradayken de 4 kişi gemiden politik yollarla indirilir.
Karadenize açılan gemi patlatılarak yok edilir. Ancak bu olayın üstü de örtülür.. Yazıyı detaylandırmak isterdim ama maçın başında 0-2 olunca moral kalmadı. Görüşmek üzere..
[Dip Not: Az önce Bobo Beşiktaşımızın 5. golünü attı. :D 5-2..]

5 Kasım 2008 Çarşamba

Yazılım Günlüğündeyim..

Bugünden itibaren http://www.yazilimgunlugu.com sitesinde bir çok konuyu birlikte inceleyeceğiz. İlk makalemi gönderdim. İkincisini de bir iki gün içinde göndereceğim. Yoğunluğumu atlatır atlatmaz daha çok paylaşımda bulunmayı düşünüyorum. Görüşmek üzere..

4 Kasım 2008 Salı

THY Ayıbı



Bu üstteki yazı Türk Hava Yolları'nın resmi sitesinde "özürlü" biri tarafından yazılmış. Derhal düzeltilmesi için girişimlere başladım. Bakmak isteyenler için:
http://www.thy.com/tr-TR/help/faq/discounts.aspx
1. maddeye dikkat buyurunuz..

Bitirme Projemi En Nihayetinde Aldım..!!

En sonunda benim de bir bitirme projem var, nasıl mesudum anlatamam. :P Web Servisleri alarak başladıktan bir hafta sonra konum RFID olarak değiştirildi hazırlıklara hızlıca başladıktan sonra kendimi yepyeni bir projede buldum:GSM tabanlı Uzaktan İzleme ve Faturalama.. IBM'in ödüllü yarışmasına kayıtlı olan bu projeye başlıyorum. Umarım sonu güzel olur. :) Hem de eski dostum Java ile proje kodlanacak. Bu kısıtlı sürede biter mi bitmez mi bilmiyorum ama rakip projelere göre 2.5 ay geç başlayacağımız göz önüne alınırsa, biraz fazla mesai yapacağım demektir. :D Tabi tek almadım projeyi, eski efsane MSP grubumuzdan 3 arkadaşım da benimle birlikte. :) Yarışmayı kazanırsak sayfanın değerini yükselteceğim, söz. :) Görüşmek üzere..

3 Kasım 2008 Pazartesi

Rehabilitasyon Merkezi ve Benzerleri..

Haberlerde görmüşsünüzdür, İngiliz Düşesi'nin rehabilitasyon merkezlerine gidişini ve gördüklerini.. Hakikaten yazıklar olsun bu ortamı yaratanlara ve müdahele etmeyenlere. Daha önce de görmüştük, çocuklara bağırıp döven görevliler, yaşlılara eziyet eden "insan" diye tabir edilen mahluklar.. Her yerde aynı şey. Bence bunun tek bir sebebi olabilir. Yani burada kimseyi suçlamak istemiyorum ama mantıklı tek açıklama bence bu: buradaki insanlar işini seven, işinin ehli, işine gönül vermiş kişiler değiller. "Ahmet Bey'in kızı", "Komşunun oğlu", oradaki bir çalışanın yakını arkadaşı vs vs.. İşte bu yüzden bu manzaralar da kaçınılmazdır. Şu duygusallığı bir kenara bırakalım artık böyle konularda. Kurumları, birer aile kurumu yapma çabası nedendir anlayamıyorum. Evet, bir yakınına torpil yapmazsanız size tavır alır ama en azından onun yerini hak eden diğer bir kişinin hakkını yememiş olursunuz. Başka bir tabirler "kul hakkı"..
Neyse arada bunu yazmayı gerekli gördüm. Görüşmek üzere..

30 Ekim 2008 Perşembe

Ankara'nın Başkent Oluşu

Beşiktaş maçını takip ederken bir yazı yazayım dedim. Gelin, Ankara'nın nasıl başkent olduğunu birlikte inceleyelim...

Ankara'nın başkent oluşu son derece zorlu bir süreç sonrasında gerçekleşmiştir.Herkes kafasındaki sınırlara uygun yerler öneriyordu. Başlıcaları : Konya, Kayseri, Halep, Şam..Ferit Tek'in düşüncesi daha başka idi. Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra kalacak millî ülkeyi uçları Hopa, Kerkük, İstanbul ve Rodos olan bir dörtgen olarak kabul ediyor. Devlet merkezini bu dörtgenin ortasında arıyordu. Kayseri havalisini coğrafya ve strateji bakımından muvafık bir yer sanıyor, burasını eski yolların birleştiği bir nokta olarak kabul ediyordu. Fakat burada eski Kayseri şehrini değil, yeni kurulacak "Osmaniye" şehrini yeni başkent olarak teklif ediyordu.
İşte Birinci Dünya Harbinden önceki teklifler bu merkezde idi.



Devlet merkezini seçerken iki noktayı göz önünde tutmak icabeder. Biri, her nevi tecavüze karşı yerinden kıpırdamayarak kuvvet ve sükûneti muhafaza edebilecek bir yer olmalı. . Bu itibarla tabiî memleketin merkezini araştırmak lâzım.. Yoksa bir geminin topundan telâşa düşecek bir yerde hükümet merkezi olamaz, ikincisi, hükümet merkezi öyle bir yerde olmalı ki, hükümet nazarını memleketin bütün muhitlerine müsavi surette atfedebilsin. Memleketin bir kenarına çekildiğimiz zaman, vatanın bizden uzak kalan yerlerini unutuveriyoruz. Biliyorsunuz ki, Anadolu bugün baştan başa harabe halindedir, kasaba ve şehir denilen yerleri de öyledir. Niçin böyledir? Çünkü İstanbul'u hükümet merkezi yapmışız ve kendimizi yalnız onun cazibesine kaptırmışız.

İstanbul, en güzel bir şehrimizdir. İşgal altında bulunduğu müddet zarfında bütün Anadolu onun elemini taşıdı. Hâlâ işgal ıstırabından kurtulamamış olan İstanbul'u, İstanbul halkını düşünüyoruz. Fakat bu muhabbetimiz, mutlaka onun hükümet merkezi olması şeklinde tecelli etmemelidir. İstanbul'un hükümet merkezi olmaması ona karşı ne sevgimizi azaltır, ne alâkamızı.

Bu memlekette çalışmak isteyenler, bu memleketi idare etmek isteyenler memleketin içine girmeli, bu milletle aynı şerait içinde yaşamalı ki ne yapmak lâzım geleceğini ciddî surette hissedebilsinler. Her halde bir çok sebepler hükümet merkezinin Ankara, Kayseri, Sivas üçgeni içinde bir noktada olmasını icabettiriyor. Bu üçgenin bir ucunda bulunan Ankara, pekâlâ devlet merkezi olabilir. Esasen hâdisat da orasını merkez yapmıştır. İstanbul türlü bakımdan mevkiini, şerefini mahfuz tutacaktır. Ankara'da oturmakla beraber yine İstanbul'dan daima istifade edeceğiz.

İstanbul, hükümet merkezi olmadıktan sonra tabii, vüs'atiyle, nüfusunun çokluğiyle mütenasip idari teşkilâta malik olacak. . Fakat hiç bir zaman müstesna, mümtaz bir şehir gibi hususi bir idareye malik olmayacak.


Ankara, konumu itibarıyla muhtemel saldırılardan en son etkilenecek şehirdir. Buranın baş şehir olmasının en önemli sebeplerinden biri olarak görüyorum. Ayrıca başkent olmasının yarattığı ortam ile hızla gelişmiştir. Yöre insanları da bu seçimden psikolojik olarak etkilenmiş ve el birliği ile şehri güzelleştirme ve geliştirme çabası içine girmiştir. Velhasıl asıl sebep başkadır. Devlet merkezinin nüfus topluluğunun çekirdek teşkil ettiği yerde, yahut da toplulukları birbirine bağlayan bir noktada da bulunması gerekir. İsterseniz bu konu ile ilgili Sayın Hamit Sadi Selen'i dinleyelim:


Bir nüfus dağılışı haritasına baktığımız zaman ülkemizde nüfusun bazı yerlerde sık, bazı yerlerde seyrek olduğunu görürüz. Kuzey Anadolu'da devamlı bir kesafet göze çarpar. Doğuda kıyı boyuna sıkışan bu kesafet ortada Yeşil ve Kızılırmak havzasında içerilere sokulur. Bu kesafet bölgesinde köy kalabalığı hâkimdir.

Marmara çevresi de ülkemizin kalabalık bölgelerinden sayılır. Burada kesafet kıyılara inhisar etmez, İç Anadolu'ya doğru sokulur, İstanbul gibi karışık unsurları ihtiva eden en kalabalık şehrimiz buradadır. Marmara kesafeti güneyde Ege kesafetiyle birleşir. Bu kesafet de kıyı boyundan ziyade iç ovalarda kendini gösterir ve İç Anadolu'ya doğru sokulur.

Ankara, bu devamlı kesafetlerin ortasında ve Kuzey Anadolu kesafet bölgesinin hemen yakınındadır. Diğer kesafet bölgelerinden Adana, Hatay, Diyarbakır Mardin ve Erzurum Kars kesafetlerine de nisbeten yakın durumdadır.


Tabi ki daha bir çok sebep sayılabilir ancak Ankara'nın başkent olmasının ana sebepleri bunlardır.

Makaleler Yolda :)

Herkese bir kez daha merhaba. Şu aralar gerek vereceğim seminerin çalışmaları, gerek okulun verdiği ne idüğü belirsiz ödevler, gerekse de vizeler sebebiyle "web log" uma hiç bakamadım. Bu süreçte gene erişim yasağı gelmiş. :) Neyse Kasım'ın 3. ya da 4. haftasından itibaren burada Microsoft teknolojileri hakkında makalelerimi bulacaksınız. Duyuruyu yapayım dedim. Gerçi kendi sitemde yazmayı planlıyordum ama sitemi yayınlayacak fırsatı bulamayınca buraya yazayım dedim (Gerçi gene vazgeçebilirim de. :) ). En azından Türkçe kaynak sıkıntısını hep birlikte ortandan kaldırmalıyız diye düşünüyorum. Ana dilde eğitim gibisi var mı ama. :) Görüşmek üzere..

22 Ekim 2008 Çarşamba

"Bye Bye" Türkçe

Aslında yazı yazacak zamanım yoktu ama üst üste o kadar çok hata gördüm ki, artık bir şekilde belirtmek istedim. Diyebilirsiniz şimdi, sen kimsin, dilimizi çok mu iyi biliyorsun diye. Hayır, iyi bilmiyorum, hatta hatalarım olursa beni uyarmanızı da isterim. Bunu ukalalık olarak görenleriniz vardır mutlaka ama şu sözü unutmayın: Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin inkişafında [gelişmesinde] başlıca müessirdir [etkendir]. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
Haber Türk ile başlayalım. Son dönemlerde o kadar çok hata yapıyorlar ki, kasıt aramaya başladım.





İlk fırsatta diğer gözlemlerimi de sizlerle paylaşacağım. Şimdilik bana müsaade..

19 Ekim 2008 Pazar

Yakında..

Merhaba herkese. Siteyi direkt kodlamadığım için yapım aşamasında yerine yazım aşamasında demek daha doğru olur herhalde.
Kısa bir süre sonra görüşeceğimizi umuyorum..