24 Haziran 2011 Cuma

"Hektor'un Öcünü Aldım!"

Merhaba arkadaşlar,

Ne zamandır tarihi bir konuyu birlikte ele almıyorduk. Bugün Ulu Önder'imizin söylediği önemli bir cümleden bahsedeceğiz. Tarihte varlığı tartışılan ancak kaynaklar gösterilerek neredeyse doğrulanan bir cümledir bu: "Hektor'un öcünü aldım"

Az çok herkesin duymuşluğu vardır bu konuyu. Ben yine de kısaca bir toparlamak istiyorum. Hektor, Truvalı bir komutandır. Hatta Truva filminde Brad Pitt'le(Aşil) savaşıp ölen rol, işte bu komutanı anlatıyor. Haliyle kafalarda belirecek soru şu: Truvalı komutanın intikamını biz neden alıyoruz ve nasıl bir intikam oluyor bu? :) Montaigne denemelerinde Truvalıların Türk olduğu söylenir. Hatta Fatih Sultan Mehmet'in ağzından Papa'ya yazılan bir mektubun içeriği paylaşılır ve şöyle der:"Hem İtalyanlar(tabi o dönem kastedilen hangi devlet ise) hem de biz Troyalıların soyundanız, neden bize düşman olduklarına şaşıyorum. Greek'lere karşı Hektor'un öcünü almak benim kadar onlara da düşer.." diye devam eder. Ayrıca HC'nin "Tarih Türkler'de Başlar" kitabında da bu konuya atıfta bulunulmuştur. Başa dönecek olursak, Yunanlıların da bu tezi destekler nitelikte bir hamlelerini görmekteyiz. Mondros'un imzalandığı zırhlı geminin adı da Agamemnon'dur. Yani Aşil'in ordusunu yöneten Kral Agamemnon'un adı.. Bu sebepleri göz önüne aldığımızda bu cümlenin söylenmesi kuvvetle muhtemeldir ki Ulu Önder'imizin tarih bilgisini yaptıklarından, Nutuk'tan ve vecizelerinden rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Sonra görüşürüz.

Kaynaklar: Üç Büyük Adam - Montaigne
İşgal ve Direniş - Hulki Cevizoğlu
Tarih Türkler'de Başlar - Hulki Cevizoğlu

Vah Basın Vah Bölüm 3

Bir de tutarsızlık örneği verelim. :) Bu seferki kahramanımız ise HaberTürk.

21 Haziran sabahı yapılan haber: http://www.htspor.com/galatasaray/haber/641496-reyes-bitti-drogba-sirada

Kısaca şöyle diyor:G.Saray, A.Madrid ile bonservisi için anlaştığı oyunculardan Reyes'in de transferini bitirdi. Bugün ya da yarın İstanbul’a gelecek yıldız ile yıllığı 3 milyon Euro’dan 4 senelik sözleşme yapılacak! Galatasarayın Madrid kulübü ile bonservisleri konusunda anlaşmaya vardığı üç yıldız oyuncudan Çek stoper Ujfaulsi’den sonra İspanyol yıldız Jose Antonio Reyes ile de kesin olarak anlaşmaya varıldı.

Gördüğünüz üzere son derece kat'i ifadeler kullanılmış. İhtimal vs vermeden direkt bitti denmiş.

21 Haziran akşamı yapılan haber: http://www.htspor.com/galatasaray/haber/641772-atletico-madridden-reyes-aciklamasi

Kısaca şöyle diyor :İspanya'nın Atletico Madrid Kulübü, resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, futbolcusu Reyes'in gelecek sezon takımda kalacağını duyurdu.

Çok sallama haber görmüştük ama aynı gün içinde, sabahı ayrı akşamı ayrı böyle de haber yapılmaz ki.. Hangisi olursa "biz demiştik" diyecekler. :D  İki ihtimale de hazırlar. Gazetecilik budur işte. :D

Çok malzeme var elimde ama yeter şimdilik.:)

Vah Basın Vah Bölüm 2

Daha önce burada bir Viki faciasını sizlerle paylaşmıştım. Şimdi sıkı durun, ikincisi geliyor. Mete Serdar Çoban :)
Bu kardeşimiz hakkında yapılan haberleri paylaşalım:
”Ajansspor : İşte sol ayaklı Türk Maicon ”
http://www.ajansspor.com/futbol/ingiltere/h/20100226/iste_sol_ayakli_turk_maicon.html?ref=flas

”Hürriyet : Real Madrid’ de ki 4. Türk ”
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/17980339.asp
”Zaman : Mete Sedar Çoban Türkiye’ye göz kırpıyor ”
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1021628

”Dogan haber ajansı : Real Mete’yi istiyor ”
http://www.dha.com.tr/real-madrid-mete-serdar-cobani-transfer-etmek-istiyor-flashaber_164383.html
ekşi sözluk.com :
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=mete%20serdar%20%C3%A7oban
mysporx.com :
http://my.sporx.com/blog_print.php?id=6960
futbolmedyası.com  :
http://www.futbolmedyasi.com/2011/05/mourinhonun-son-gozdesi/

Sporbugün.com :
http://spor.bugun.com.tr/spor-haber/157973-real-madrid-e-4-turk-haberi.aspx

Turksports.net :
http://www.turksports.net/detay_basket.asp?tablo=166&kat=2776
sporhaberleriniz.com :
http://www.sporhaberleriniz.com/real-madride-4.turk-mete-serdar-coban-7611h.htm
uzmanx.com :
http://www.uzmanx.com/haber/ozel-dosyalar/mete-serdar-coban-kimdir-real-madride-transfer-olan-mete-serdar-cobanin-hayati-ve-kariyeri.html

Buraya kadar herşey normal geldi, öyle değil mi? Şimdi asıl bombaya gelelim: bu arkadaş hayatı boyunca topa bile dokunmamış. :D  http://www.sosyalmedyahaber.com/sanal-futbolcuya-sok-sorusturma/

Genç kardeşimiz tamamen sanal dünyada yarattığı söylentiler ve yazılarla kendini meşhur etmiştir. Ve haberi sadece oturduğu yerden indiren, başka deyişle servis edilmesine alışmış medyamız, sazan gibi olaya atlamış ve tarihi bir skandala imzasını atmıştır. :)
Televizyondaki haber bültenlerinin gözünden olaya bakmayı öğrenen, dizilerden tarih öğrenmeye çalışan, evlenme programlarından "elektrik alan" yüce milletimiz... Alkışlıyorum. :)

25 Haziran 2005

Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto Che Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya..

17 Haziran 2011 Cuma

İşletim Sistemlerinde Kaynak Paylaşımı

İşletim sistemlerinde iki tür kaynak vardır.
1.Preemptable Resource
2.Nonpreemptable Resource

Preemptable Resource'da, herhangi bir anda bazı process'lerden kaynağı zorla alabilirsiniz. Örneğin yazıcıların hafızalarını düşünün.A process'i yazıcıyı alıkoyabilir, ardından B de alıkoyabilir ve gönderilen kuyruğa girer. Karmaşık işlemler yaptırılabilir.
Nonpreemptable'da ise işlem başlayınca bir process'ten alıp diğerine veremezsiniz. CD Writer ya da scanner'ı düşünebilirsiniz. A process'i belli bir anda scanner'ı kullanmak isteyebilir. İşin bir kısmını yaptıktan sonra, gelen bilgiyi CD'ye kaydetmek isteyebilir. Ancak scanner B process'ine tahsis edilmiştir. A process'i sleep moduna geçer ve bekler. Tabi B process'i de scanner'ı beklerse, geçmiş olsun, nur topu gibi bir deadlock'ımız olur. :)

Son olarak bir kaynağı kullanmak için kullanılan adımları belirtelim. Üç aşamada gerçekleşir:
1.Process istekte bulunur
2.Process kaynağı kullanır
3.Process kaynağı bırakır. :)
Önemli birşey bekleyenleri hayal kırıklığına uğratan 3 madde oldu sanırım. :D
Process istekte bulunduğunda, işletim sistemi vermezse ne olabilir peki? İşletim sistemi process'i bloke edebilir. Veyahut hata kodu ile kaynağı kullanamayacağını söyleyebilir.


Birazdan görüşürüz.

16 Haziran 2011 Perşembe

Uyumluluk vs Koyunluk

Bugün farklı bir konu hakkında bir iki satır yazacağım. Arasında ince bir çizgi olan veyahut belki de birbirlerini perdeleyen, aslında çakışan iki kavram: uyumlu olmak/koyun olmak.

Küçük yaşlarda zihinlere enjekte edilmeye başlanır: "aman çocuğum ona karışma, sularına git" vs vs Gerçekten insanın uyumlu olması böyle birşey midir? Uyumlu olmak iki ya da daha fazla kişinin kendi kişiliklerini ortaya koymaları sonucu ortaya çıkan kesişim kümesidir. Uyumlu olmak, karşındakine hoş görünmek veya ondan tepki görmemek için onun, istemediği halde, dediklerini/yaptıklarını/uygulamalarını onaylamak değildir. Bu "koyunluğun" tarifidir.

Toplumumuzda bazı basmakalıplar vardır: etliye sütlüye karışmaz,  mülayim.. diye gider bu tarif. İşte bu tepkisiz, fikirsiz mankafalığın tarifidir. Çünkü bu insanların belli düzenleri vardır ve kendi düzenlerini bozmak istemezler. Varolan düzeni tek gerçek edinirler ve onu sorgulamayı ve ona başkaldırmayı akıllarına dahi getirmezler. "Şunları yaparsan iyi, bunları yaparsan kötü" diye dayatır düzen. Yönetenler de keza aynı şekilde bir ödül bir de ceza sistemi belirler ve siz sadece makinanın dişlisi olursunuz.İşime bakarım, koyver gitsin anlayışı hakim kılınır. İşte bu uyumluluk DEĞİLDİR. Bu şey, biat etmekle eşdeğerdir. Düşünün bir, normal olarak görülen bir fikrin aksini iddia edenler nelerle karşılaşır. Direkt başı ezilmeye yeltenilir. Aslında biraz düşündüğünüzde bu modelin ne olduğunu anlayacaksınız, ben yazmak istemiyorum.

Akşam vakti aklıma takıldı, konuyu uzattıysam affola. :) sonra görüşürüz.

13 Haziran 2011 Pazartesi

Konser

Programda değişiklik olmadıysa 1 hafta sonra Amy Winehouse konseri var. Gidilir mi; gidilir-di. "Di" diyorum çünkü sesine gösterdiğim saygıyı, özel hayatını gördükçe kaybediyorum. Özel hayatın gizliliği esastır belki, hatta bana ne özel hayatından, icrasına bakmak lazım ama bilemiyorum, ayrı tutamıyorum nedense. Alkolik bir resimle bu ses uyuşmuyor pek. :) Hani Till Lindeman elinde votkayla konser verse, daha bir galeyana gelirsin belki, eşlik edersin şarkıya, tarzına uygun. Amy bu haliyle, kimlik bunalımı yaşayan ergen gibi. :D

Ve tabi ki bu kararı almamı sağlayan diğer ses ise Adele. :) Çakma Amy diye türlü atıflarda bulunuldu ancak şunu kesin olarak söyleyebilirim ki çok daha iyi bir ses. Set Fire to the Rain'i bir söyleyişi var ki veyahut Hometown Glory'yi.. :) Tiz sesler arasında nasıl bir geçiştir öyle. Dinlemediyseniz kesinlikle edinin bir yerlerden. :)

Ana konuyu yine saptırdım, bilet kaldıysa Maçka'da ayın 20'sinde konser. ;)

SNMP vs CORBA

Merhaba arkadaşlar,

Eski işimden kalma bir bilgi paylaşmak istedim, nostalji mahiyetinde. SNMP ve CORBA'nın tercih edilme sebeplerine çok kısa değineceğim. SNMP, hızın önemli olduğu yerlerde önem kazanır. Verinin gelip gelmediğini umursamaz bile. :) CORBA ise tam tersi, veri önem kazanmakta. Veri gelmezse, mesaj gönderir ve gelmeyen verileri ister. CORBA'da farklı makinalardan farklı dillerde nesneler alınıyor ve herbiri için "handshake" işlemi yapılıyor(benim dili bu, seninki şu veyahut bende private var, sende yok gibi). O yüzden CORBA ile veri transferi oldukça uzun sürer.

Bu küçük kayıt ile eski günleri yad etmiş olduk, birazdan görüşürüz. :)

8 Haziran 2011 Çarşamba

IPv6'ya Hazır mısınız?

Malumunuz Google uzun zamandır IPv6'ya geçiş için istekli ve bu yönde çalışmalarına hız vermiş durumda. IPv6'ya bağlatınızın hazır olup olmadığını test etmeniz için bir site açmış: http://ipv6test.google.com/
Benim sonucum aşağıda. :)
Olumsuz bir sonuç görmeniz de olası, deneyin bakalım. :)

Anonymous=Operation Turkey

Merhaba arkadaşlar,

Yoğunluktan dolayı uzun zamandır siteye uğrayamıyordum. Ancak ilginç bir haberi sizlerle paylaşmak istedim. Duymuş olanlarınız vardır Anonymous adındaki "black-hat" bilgisayar kullanıcıları, yarın bazı kuruluşlara siber saldırı düzenleyebilir. Böyle bir haber düştü ancak sitelerine erişimde sıkıntı var, bizzat okuyamadım. Şimdi doğruluğu vs bir kenara, yapabilirler mi soruları var. Kısa cevap vereyim, yapabilirler. :) Sizler bilinmeyen bir epostayı açtığınızda, bir yazılım indirdiğinizde veyahut sahte formlara bilgilerinizi girdiğinizde, hiç farkında olmadan başka bir makinanın oyuncağı oluyorsunuz ki, bu "zombie" muhabbeti de böyle birşey. Saldırı yapıldığında sizin makinanızdan da yararlanılıyor böylece. Siz ister destek verin, ister vermeyin. Ruhunuz duymaz. :)
Hepsi bir kenara da e-devlet için eyvah diyorum. :) Zaten normal şartlarda bile sürekli hata basan bir yapısı vardı, şimdi tümüyle kaybedebiliriz. Bilgileri de çaldırırlarsa, şenliğe gelin o zaman. Seçim arefesinde hükümet götürür vallahi. :D    O yüzden bir süreliğine kesinti bekliyorum ama fazlası olursa nasıl cevap verilecek, bekleyelim ve görelim. :)