24 Temmuz 2012 Salı

Toad'da NULL Kolonları Renklendirme

Bugün null bir kolonu gözden kaçırınca, NULL kolonları renklendirme zamanının geldiğini düşüündüm ve Toad'ın options'a daldım. :)
Önce View'dan Toad Options'a giriyoruz.
Ardından çıkan ekrandan data grids altında-visuals seçilir. Ve edit styles'a tıklanır.

Çıka yeni pencereden yine edit diyoruz.

Ardından çıkan ekrandan NULLs seçilir ve Color'a tik atılır.

Color'ın yanındaki üç noktalı kutucuğa tıklayıp renginizi seçebilirsiniz.
Ardından tüm kutucuklara OK deyip çıkın. Artık sizin de NULL kolonlarınız şöyle renkli görünecektir:

Dolu kolonları ve kolon başlıklarını sansürledim. :)

Sonra görüşürüz..

22 Temmuz 2012 Pazar

Glavany Konağı

Adını birçoğunuz ilk kez duydunuz eminim. Bu konağın yerinde yeller esiyor; bugün bu konağı hepiniz Grand Hotel de Londres olarak biliyorsunuz. Glavany'lerin eski bankerler olduğu rivayet edilmekte. Ve konaklarının olduğu sokağı da, bugün Kallavi Sokağı olarak anıyoruz.Attila İlhan'ın şiirlerine konu olan şu meşhur sokak(bkz. Belma Sebil). :)
Not= Banker olduklarına en büyük kanıt da, Dolmabahçe Sarayı'nın 5 milyon altına yapıldığı dönemlerde ortaya çıkan banker furyası gösterilmekte.

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Sinan Erdem Salonu & Takımımız

Bugün bir haber okudum, sanıyorum da kesinleşmiş. Beşiktaşımız basketboldaki EuroLeague maçlarını Abdi İpekçi'de oynayacak. Her iki salona da defalarca gitmiş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebillirim ki, Sinan Erdem çok daha iyi. Hem ulaşım, hem koltukları. :) Şampiyon olduğumuz final serisinde de hatırlarsanız Türkçe Olimpiyatları yüzünden oynayamamıştık. Koca ülkede kongre salonu, stat kalmadı, Sinan Erdem'de yapılmıştı. Şimdi de yüzme muhabbetidir almış başını gidiyor. Basketbol dışında her şey için kullanıldı salon.
Gelelim günün trajikomik resmine. Şu bağlantıda EuroLeague'deki takımların güncel kadroları verilmiş:http://www.euroleague.net/news/i/98585/180/euroleague-basketball-2012-13-team-provisional-rosters
Ve işte Beşiktaşımızın kadrosu:

Yönetim biraz acele etse iyi olacak sanki... Feda falan her şey tamam da, Hawkins'i elde tutmayıp da Olcay'ı alırsanız, orda size bir "dur" derler...

Dolmabahçe'nin Hikayesi

Yıkılması yılan hikayesine dönen; izin alındı alınmadı, altında tarih vardı yoktu, stat kaydı kaymadı derken nasıl bir geçmişe sahip olduğunu unuttuğumuz bir mabedin hikayesi bu: BJK İnönü Stadı.
Konu futbol gibi görünse de, farklı bir noktaya vurgu yapmak istedim. Eskiden Çırağan Sarayı'nın orada bulunan Şeref Bey Stadında maçlarını oynayan Beşiktaşımız, o dönemki stat ihtiyacından mütevellit İtalya'dan gelen bir mimar öncülüğünde bugünkü stadın temellerini attırır(hatırlarsanız Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'nı da bir İtalyan yapmış ancak malum bitirememişti). Ve Dolmabahçe'deki bu stada verilecek isim konusu gündeme gelecekti. Stadın yapıldığı dönem rahmetli İsmet İnönü dönemi olunca, adı İnönü Stadı yapılır. Bu kısmı da belki şimdinin siyasileri gibi değerlendirebilirsiniz(isim verme sorunu) ancak İnönü de tıpkı Ulu Önderimiz gibi Kurtuluş Savaşı'nın baş aktörlerindendi ve bence bu imtiyazı hak ediyor.
Gel zaman git zaman, İnönü hükümeti devrilir ve Menderes Dönemi başlar. Ve İnönü'nün tüm izleri silinmeye çalışılır. Stadın adı Mithat Paşa yapılır. Buradaki püf nokta, Menderes ile hürriyet geldiği naralarının atılması(ne kadar tanıdık geldi değil mi bu, tekerrür dedikleri böyle bir şey olsa gerek) ve Hürriyet Şehidi olarak bilinen Mithat Paşa'nın adının verilmesi.
Hatılarsınız Mithat Paşa ilk anayasayı hazırlayanların başında yer almaktaydı. O dönem tam adı konulamasa da, Cumhuriyete meyilli düşüncelerinden ötürü 2nci Abdülhamid tarafından kurulan bir mahkemede, kendisinden haz etmeyen kişilerin mahkeme başkanı yapıldığı bir ortamda, hızlı bir şekilde idam cezasına çarptırılmıştır. Mahkemede kendisine sorulan iddianame hakkında ise şöyle diyecekti:"Yalnız iki yerini doğru buldum; birincisi iddianamenin başındaki Besmele, ikincisi ise iddianamenin altındaki tarih!"
Verilen ceza ile birlikte, Mithat Paşa Taif zindanlarında infaz edilmiştir.

Mithat Paşa ismi verilmesi sakıncalı değildir belki ama verilme biçimi ve de ismi layık görenlerin samimiyetsizliği, bu eylemin aslında yakışıksız olduğunu gösterir.
Zaten yıllar sonra iade-i itibar yapılarak stada yeniden İnönü adı verilmiştir.

Bayağı dağınık yazı oldu ama ikinci kez okursanız belki bir şeye benzer. :)

Görüşürüz..

1 Temmuz 2012 Pazar

İspanya Futbolu :)

Resim Aceto Balsamico'dan. Çok güzel bir noktaya değinmiş, paylaşmak istedim. :) Turnuva boyunca insanı sıkar derecesinde paslaşan ve bir türlü şut çekmeyen İspanya'nın, en sonunda şut çekmek için uygun(!) pozisyon bulmasının resmedilişidir bu. :)

Gmail'de Nokta Karakteri Kullanımı

Merhabalar,
Yine uzun sayılabilecek bir aradan sonra, ilk fırsatta, blogu güncellemeye girişmiş bulunmaktayım. :)
Dün öğrendiğim ilginç bir özellikten bahsetmek istiyorum. Gmail'de nokta karakterinin önemi yok imiş. Nette araştırdığımda Google da kendi destek sitesinden örnekli açıklamış bunu.
Örneğin:
aliveli@gmail.com=al.i.ve.li@gmail.com
aliveli@gmail.com=ALIVELI@gmail.com
aliveli@gmail.com=ali.veli@gmail.com

Yukardaki tüm denemeler aliveli@gmail.com adresine gider. Test ettim, oluyor. :)
Tabi bu özelliğin farkına varıp da, benzer e-postalara sahip arkadaşlardan uyanıklık yapanı, diğerini epostasını ele geçirdim diye kandıradabilir. Yok öyle bir şey.