22 Kasım 2009 Pazar

Beşiktaşımız:3-0:Fener

Güzel bir pazar akşamından merhaba herkese. Dünük maç hakkında kısa bir yazı yazayım dedim. :)

Öncelikle ezeli rakip olmasından dolayı önem verilen bu maçın, aslında sıradan bir Anadolu takımıyla yaptığımız maçlardan farkı yoktu. En rahat maçımızı oynadık. Kötü bir kadromuz var, bunun farkındayım. Ama buna rağmen zirve yarışına ortak olduk yine. Ligin kalitesini siz düşünün artık. :)

Maçta uzaktan attıkları 2 şut dışında pozisyonu olmayan fenerli arkadaşlarım, bugün hakeme yüklendiler hep. :) Önce bir kendi oyunlarına baksalar daha iyi olacak. Üstelik hakemlik bir şey de yoktu pek. Son gol ofsayttı, kabul. 80 küsürde 3. golün ofsayt olması skora değiştirmezdi hiç şüphesiz. Skoru değiştiren hatalar Bünyamin Gezer, Yunus Yıldırım gibi hakemlerin(!), Kadıköy'de bizi 10 kişi bırakmaları, uydurma penaltılar vermeleridir. Bunlar direkt skora yöneliktir. Efendim deniyor ki Gökhan düşürülmüş... Yuh artık. O pozisyona penaltıyı çalın, sonra Avrupa'da niye başarısız diye ağlayın sürekli. Rıdvan Dilmen, sinirden, dün yorumlarında bayağı taraflıydı. Hakem bizi hoşgörmüşmüş. Yenilgiyi kabullenip, tebrik etmesini bilmek de büyüklüktür. Nerdeee...

Ama bu bizi aldatmasın. Berbat oynuyoruz, berbat yönetiliyoruz... Özellikle Y.D'nin bir an önce onurlu bir hareketle adaylıktan çekilmesini bekliyorum. Mazlumları oynamasın hiç. Şeref tribününde taraftara ettiği küfürleri unutmadık. Ama ne hikmetse küfür etmeyen insanlar da ceza yemiş. Tribün terörü bitirilecekmiş. Tribün terörü Diyarbakırda yaşandı, Bursa'da yaşandı, Kadıköy'de yaşandı... Irkçılık da dahil olmak üzere Samiyen'de yaşandı. Önce bir onları görün. Protesto edenlere saldırın; onlar kızıp laf etsin; siz de onlara ağır cevaplar verin. Gidin bir de tüm suçu onlara yükleyin. Ağır kelimeleri kendime saklıyorum ama bunu düşmanın yapmaz. Y.D'nin skandallarla dolu döneminin son bulmasını temenni ediyorum.

Yeter Demirören Yeter!!..

Az kalsın unutuyorduum. Şeref Yalçın'a da bir sözümüz var. Taraftarın yaptığı tutarlılıktır, kararlılıktır. Ucuzluk olan ise: Christiano Ronaldo transferini gölgede bırakacak transfer yapacağız deyip, Tabata'yı almaktır. Yüzsüzlük olan: Tabata'nın tüm bonservisini ben karşılayacağım deyip, sorumlu olduğu şubenin parasını vermemektir. Herkes haddini bilecek. Beşiktaş kimsenin babasının malı değil.

Forza Beşiktaş!!..

Hiç yorum yok: