28 Ekim 2010 Perşembe

Yetmez Ama Yetti Be!

Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle başlığım tüm referandum kuşlarına gelsin. Her neyse asıl bahsetmek istediğim konuya döneyim. Yurdum insanı malumunuz çok merhametli, misafirperver ve de yardımseverdir. Ancak bu özellikleri diğer bazı yönleri gibi sömürülüyor ve kullanılıyor. Her gün her dakika, Filistin'e yardım; Pakistan'a yardım; Endonezya'ya yardım; adını sanını duymadığım ülkeye yardım... Yeter artık yaa. Bu ülke insanı açlıktan kırılırken, çöpçüler çöp tenekelerinden çıkan muzları yerken, aileler parkta kalırken, küçük çocuklar parasızlıktan okuyamazken nerede bu insanlar? Maşallah her Allah'ın günü yardım süsü altında, arkada bir fon müzikle kampanya reklamları var. Dönün de bir ülkenizin haline bakın. O ülkelerdeki insanlar Müslüman da, Türkiye'dekiler kafir mi?

Geçenlerde bir yazar çok güzel bir kelam etmiş:"Yeni Camii'de dilenir, Sultanahmet'te sadaka verir". Şu an bizi bundan güzel özetleyen cümle yok. Ülkenin üçte biri yoksulluk ve açlık sınırının altındayken, ne bu çığırtkanlık? Bir de dini motiflerle yapmıyorlar mı bunu, kafayı yiyorum. Dini bilseler içim yanmayacak. Düşünün bir kere, zekat verirken önce akrabaya veriliyor. Bunu hiç düşünmüyor musunuz?

Bizim insanımız aç, emekliler sürünüyor, yönetenlerde ve kurumlarda ses yok. Ama X ülkesi söz konusu olunca işadamlarından tutun da sokaktaki esnafa kadar herkes seferber. Aç bir adam dükkanından bir ekmek istese vermeyecek olan esnaf hem de bu(çok gördüm, öyle şey olmaz deemeyin boşa).. İETT, yani İBB, bile halka sormadan halkın parasını hibe ediyor!! Otobüslerde reklamlar boy boy.. Geçen gün haberlerde gösterdi, 1999 depreminde, evet yanlış okumadınız 1999 depreminde, mağdur olan depremzedeler hala prefabrik evlerde sefalet içinde yaşıyorlar. Başbakana derdini anlatmak isteyen kadıncağız da polis tarafından coplanıyor. Yerim ben Pakistan Yardımınızı! Salt gösteri için, oy için bu bayağı ve küçük hareketlerden nefret ediyorum. O zavallı kadıncağızın suçu bu ülkede yaşamak mı?

Akrabalarımdan duydum, bir de okullara zarflar gönderilmiş.. Çocuklardan da para topluyorlarmış. Önce çocuklardan güzellikle(!) alınan kayıt paralarını engelleyin. Doğu'daki okullarda soba ve yakacak ihtiyacı olduğunu okuyoruz. Birileri tüm okullara bilgisayar koyduk diye oy peşinde koşuyor, gelin görün ki okullarda henüz temel ihtiyaçlar sağlanamadı, sobalar maalesef yanmıyor.

Yazımıgüzel bir deyimle bitireyim:"Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerde kaldı gayriye himmet ede"

Sonra görüşürüz..

Hiç yorum yok: